Yazımın başında hemen şunu belirteyim; AK Parti’de “örgüt bilincine” uymayan bir durumu belirtmekte yarar var.
AK Parti’de Genel Merkez’in bilmesi gereken konuyu taşra teşkilatındaki bir mahalle üyesinin bilmesi doğru değildir. Bakın en son bakanlıkların açıklanmasında da bu durum yaşanmıştır. Bakanların isimleri açıklanmadan birkaç saat önce sosyal medyaya bu liste düşmüştür. Ve de kimler açıkladı diye sorarsanız, partinin üst yönetiminden veya Cumhurbaşkanı’nın ekibinden birileri falan değil, hiç alakasız kişiler, bu konuyu bilmemesi gereken kişiler açıklamıştır. Bu büyük bir handikaptır. Örgüt bilincine uygun değildir, aynı zamanda örgüt disiplinine uymaz.
AK Parti bu sorununu çözmelidir. AK Parti’nin bir Genel Merkezi vardır. Bu Genel Merkez’e bağlı olarak il ve ilçe örgütleri vardır. Ve tabii ki bu örgütlerin başında il başkanı ve ilçe başkanları ile yönetimler bulunmaktadır. Dolayısıyla AK Parti’nin Genel Merkezi’nin temsilcileri il ve ilçe başkanları ile yöneticileridir. Bunun dışında bilmem ne derneğinin başkanı, bilmem ne odasının temsilcisi, bilmem kimin çocukluk arkadaşı, diye bir temsil kurumu olmaz.
Siyasi Partilerin Genel Merkezinin odalarında yapılan sohbetlerde konuşulanlar orada kalır. Öyle memlekete gidince “etiket olsun” diye; “genel merkez benim bilgim dışında bir şey yapmaz” havasında, tabiri caizse “hava atmaya kalkmak” örgüt disiplinine de, örgüt bilincine de aykırıdır. Bence AK Parti İl Başkanı ve İl Yönetimi bu tür insanlara geçit vermemelidir.
Çünkü bu tür insanların önü alınmazsa dönüp dolaşıp bu tür dedikodular il başkanını ve il yönetimini bulacaktır. Mesela bu tür insanlar şimdiden ağustos ayında yapılacak AK Parti Genel Kurulu’nun neticesini belirlemeye koyulmuş durumdalar. Yani Konya’da değişiklik olacağının dedikoduları şimdiden başlamış bile…
Bu arada TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı olan Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tahir Akyürek’i de tebrik ediyorum. Ayrıca AK Parti Meclis Grup Yönetimi’nde görev alan Abdullah Ağralı’yı da kutluyorum.
Bu durum gösteriyor ki, seçim döneminde haksızca yıpratılma politikası uygulanan Tahir Akyürek’e Cumhurbaşkanı Erdoğan sahip çıkmıştır. Konya’da bilhassa AK Parti içerisinde yaşanan dedikodu ve çekememezliğe en güzel cevabı aslında Cumhurbaşkanı vermiş oldu. BU durum ayrıca bundan sonraki süreç için de Cumhurbaşkanı’nın tutumu konusunda da bir takım çevrelere biraz bilgi vermiş olması lazım.
Burada şunu da belirteyim şimdi bu yazıyı okuyan bir aklıevvel “sana ne AK Parti’den” diyebilir o nedenle şunu da belirteyim; Konya’da AK Parti teşkilatlarının güçlü olması inanın tüm Konya’ya yarar sağlar. AK Partilisine de, CHP’lisine de, MHP’lisine de herkese yarar sağlar. Bu nedenle AK Parti teşkilatlarındaki uyuşmazlıklar Konya’ya fayda sağlamaz.
Son olarak Türkiye’de olduğu gibi AK Parti’de de yeni bir süreç başlamıştır. Bu sürece tüm AK Partililer ayak uydurmak zorundadır. Hani Mevlana “Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım” diyordu ya; işte artık dün dünde kaldı. Belki dün partiye çok hizmet etmişsindir, çok sahip çıkmışsındır, çok koşturmuşsundur ama artık dünde kaldı.