Siyasetle ilgilenenler bileceklerdir. Ak Parti 3 Eylül’de yaptığı MKYK’da 8. Olağan Büyük Kongre için karar almıştı. 21 Eylül’den itibaren de mahalle delege seçimlerini yapmaya başladı. 12 Ekim tarihinden itibaren Ak Parti’de ilçe kongreleri süreci başlayacak. Ardından 28 Aralık’tan başlayarak il kongrelerine geçilecek. Mart sonunda tüm kongreler bitmiş olacak ve Parti, Büyük Kongre’ye hazır hale gelecek. Büyük ihtimalle Nisan 2025 içerisinde de Büyük Kongre’nin yapılması bekleniyor.
Bu süreçte kongre takvimiyle birlikte Ak Parti bir de “Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları” adı altında toplantılar düzenledi. Ak Parti Genel Merkezi’nin açıklamasına göre 23 MYK üyesiyle 66 ilde 750 program düzenlendi. Aynı zamanda 18 Bakan’la 52 ilde 550 program; 109 MKYK üyesiyle, 326 ilçede, 3500 program ve 265 milletvekili ile 583 ilçede 6000 program yapıldı. Yani Eylül ayı içerisinde toplam 73 il ve 909 ilçede 10800 programla halkla buluştular.
Konya’da bu program 20 Eylül’de Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla Ali Ulvi Kurucu Gençlik Merkezi’nde yapılmıştı.
Bu programın sonuncusu geçtiğimiz günlerde Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla İstanbul’da yapılmıştı.
Ak Parti Genel Merkezi’nin, bu toplantılardan çıkardığı bazı sonuçları buradan paylaşayım. Ak Parti yöneticileri, vatandaşın Türkiye’nin çevresinin yandığını ancak Türkiye’nin bundan en az düzeyde etkilendiğini belirttiğini düşünüyor. 6 ay önceye göre Ak Parti’nin daha iyi durumda olduğunu; ekonomideki gelişmelerin, enflasyonla mücadelenin, fiyat artışlarının yavaşlamasının vatandaşı Ak Parti’ye yine yaklaştırdığını ve ekonominin düzeleceğine inanmayan kesimin bile bu sorunu yine de Ak Parti’nin çözebileceğine inançlarının olduğunu belirtiyorlar.
Tabii ki Ak Parti iğneyi kendisine batırmayı da ihmal etmiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yeni kadro ve politika” söyleminin halkta karşılık bulduğu belirtiliyor. Buna bağlı olarak da ilçelerden, MKYK’ya kadar her kademede büyük bir değişim bekleniyor.
Şimdi yazının buraya kadarki kısmı haber kısmı. Yani büyük ihtimalle gazetelerde de bu tür haberleri okumuşsunuzdur. Şimdi işin politika boyutuna da geçmek gerekir.
Vatandaş Ak Parti’den şikayetçi; ancak şu da bir gerçek ki aynı vatandaş ülkenin sorunlarını çözebilecek ve de ülkeyi yönetecek iradeye sahip olan partinin de Ak Parti olduğunu düşünüyor. Son dönemde Ak Partililer de bu konunun bu şekilde olduğunu bilerek biraz da yüksek egoyla siyaset yapmaya başladılar. Yani aslında Ak Parti’nin kuruluş dönemindeki tevazuyu vatandaş göremiyor. Aynı zamanda Ak Parti’nin son dönemi olduğunu düşünen bazı Ak Partililerin “ne koparırsak kardır” mantığıyla yolsuzluklara karışmış olması da vatandaşın gözünden kaçmış değil.
Peki, Ak Parti ne yapmalıdır diye sorarsanız; öncelikle Ak Partililer alçakgönüllülüğe sahip çıkmalıdırlar. Tabii ki kadrolar değişmeli ve de yeni aynı zamanda politika bilen isimler “yeni kadrolarda” yer almalıdır. Aynı isimlerin tekrar tekrar yönetimlerde bulunması “iş körlüğünü” veya başka bir deyişle “metal yorgunluğunu” arttırmaktadır.
Konya’da Hasan Angı uzun yıllardır il başkanlığını devam ettirmektedir. Genel Merkezce İl Başkanlığında bir değişikliğe gidilmesi düşünülmektedir. Ancak Konyalı Ak Partilileri, siyasi rekabet olmadan yönetebilecek ve hemen her Ak Partilinin kabulleneceği ismin de yine Hasan Angı olduğu düşünülmektedir. Yani kamuoyunda bazı isimler il başkanlığı için geçiyor olsa da parti içerisinde bir kesim için kabul edilebilecek bu isimler diğer bir kesim için kabul edilmeyecek ve bir hizip tehlikesi oluşturabilecek olduğu düşünülmektedir.
Son dönemlerde Ak Parti kadroları iyiden iyiye daralmıştır. Bunun sonucunda Ak Partili olmasa da yeni isimler muhakkak partiye kazandırılmalıdır. Ve de kesinlikle bu yeni isimlerin politika üretebilecek, daha yetkin kişiler olması şarttır.
Bundan önce “tavandan tabana” örgütlenen Ak Parti’nin artık “tabandan tavana” örgütlenerek bir değişikliğe gitmesi gerekmektedir. Bu da politikaları merkeziyetçi bir anlayışla değil, daha lokal ve bölgesel bir anlayışla belirlemeye yol açacaktır.
Mesela Konya’da politikalar belediye çalışmaları üzerine kurulmalıdır. Yani belediye başkanları gerek milletvekillerinden gerekse bakanlardan daha ön planda olmalıdır. Çünkü hangi partili olursa olsun Konya’da vatandaş belediye çalışmalarından gayet memnun ve belediye başkanlarının ortamında genel politikaların eleştirisini yapmamaktadır. Hatta vatandaş Konya’da yapılan bakanlık yatırımlarını bile belediyelerin hanesine artı olarak yansıtmaktadır. Ayrıca ilçelerdeki belediye çalışmaları da Konya merkezindeki belediyeler ve Büyükşehir Belediyesi ile yarışamamaktadır. Vatandaş bunu da görmektedir.
Ak Parti, politikalarını bölgesel belirlemek durumundadır. Vatandaşın Ak Parti’ye ve tabii ki Recep Tayyip Erdoğan’a kredisi bitmemiştir. Biteceğe de benzememektedir. Muhalefetin vatandaşın isteğini anlamamaya devam etmesi de Ak Parti iktidarını devam ettirmeye yöneliktir.
Hal böyle olunca da Ak Parti’nin yapacağı revizyonlar ve doğru politikalar 8. Olağan Büyük Kongre’den Ak Parti’yi çok daha güçlü çıkarabilecektir.
Dostlukla kalın.