31 ağustosta eğitim olmamalı

Erhan Dargeçit

31 ağustosta eğitim olmamalı

İl Hıfzıssıhha Kurulu açıklama yaptı ve özel okulların 15 ağustosta başlayacak telafi derslerinin, eğitime başlamış olan Özel Eğitim Kurumları ve Halk Eğitim Merkezlerinin eğitimlerinin 31 ağustosta tekrar değerlendirmek üzere, 31 Ağustos 2020 tarihine kadar ertelendiği ve durdurulduğunu belirtti.

Pandemi süreci kimsenin elinde olmayan bir durum. Yani bu konuda ne Hükümeti, ne muhalefeti ne de başka bir unsuru suçlu göstermek haklı bir durum değildir. Dolayısıyla eğitime bir an önce başlayacağız gibi bir zorunluluk içinde olmaya gerek yoktur.

Konya’da vaka artışı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu vaka artışlarına toplu yaşamın ve kurallara uymamanın büyük etkisi olduğunu da biliyoruz. Ve bu bilgiler ışığında, hadi liseleri daha bilinçli kabul edelim, ilköğretimi başlatma telaşına düşüyoruz.

Ben bir ilkokul öğrencisi velisi olarak, 31 ağustosta okullar açılırsa nasıl bir yol izleyeceğimi bilmiyorum. Çocuğumu okula göndermeyecek olsam suç işlemiş olacağım, okula göndersem aklım çocuğumda kalacak. Ne yapacağım? Ve biliyorum ki büyük bir çoğunluğumuz aynı düşünceleri paylaşıyoruz.

Açık ve net konuşalım, eğitim konusu Ak Parti’nin maalesef belki de en başarısız olduğu konudur. Çünkü iktidar gelirken kullandığı, iktidardan önce RP döneminde bile en çok eleştirilen ezberci eğitim maalesef değiştirilememiştir. Ve eğitim sistemindeki anlaşılmazlık maalesef giderilememiştir.

Herkes çevresinden biliyordur, 30 yıl önce liseden mezun olan bir öğrencinin, günümüzde liseen mezun olan bir öğrenciyle kıyaslamasını yaparsak maalesef 30 yıl önce mezun olan öğrencinin o dönemde çok daha bilgili olduğunu görebiliriz.

“Aslında nasıl olsa bir şey öğretmiyoruz, o nedenle varsın okullar geç başlasın” gibi bir anlam çıksın istemiyorum. Ama müfredatı dolduracağız diye ders sayısını arttırmak yerine, ders sayısını azaltarak çocuğun hedeflediği alana özgü derslerle, eğitim vermek bence çok daha başarılı bir eğitim sistemidir diye düşünüyorum.

Mesela haftada 40 saat ders görmek yerine, çocuğun ilgi alanı dışındaki dersleri ortadan kaldırarak 30 saat çocuğun ilgi alanı olan dersleri vermek çok daha iyi bir eğitim yolu olacaktır. Tabii ki bunun ayrıntıları enine boyuna oturulur konuşulur. 

Ama ne olursa olsun, 31 ağustosta okulları açmak hem öğrencileri, hem velileri hem öğretmenleri ve hem de okul yönetimlerini tedirgin edecektir. Bu iş alınan kararlarla, çıkartılan genelgelerle, hatta yapılacak kanunlarla çözülecek bir iş değildir.

Konya’da görüyoruz; normalde maske takmak zorunludur. Maske takmayanların da çok fazla olduğunu hepimiz biliyoruz. Demek ki karar almak maske takmama durumunu ortadan kaldırmıyor.

Yarın Milli Eğitim Bakanlığı okulların uyması geken bir takım kararlar alacak ve bu kararları okullara tebliğ edecek. Ondan sonra da “tamam biz gereken önlemi aldık” diyecek. Ama bu kararlar nasıl uygulanacak, uygulanacak mı uygulanmayacak mı, belli değil. Aynen İl Hıfzıssıhha Kurullarının aldığı kararlar gibi…

Bunu gören ve bilen vatandaş çocuğunu gönül rahatlığıyla, bilhassa pandemininyükselişe geçtiği bu dönemde okula gönderebilir mi?

Bence oturup bunu enikonu düşünmek lazımdır. Varsın okullar ekim ayında başlasın. Eğer müfredatta bir düzenlemeye gitmezseniz, kapanışı ona göre uzatabilirsiniz. Ama öğretime geçmeden önce psikolojilerimizi rahatlatmak sanırım çok daha önemli bir konudur.

Dostlukla kalın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.