Her fırsatta söylüyorum gelişmeye dönük toplumlarda politika ve futbol çok önemli konulardır. Herkes futbol antrenörüdür ve de herkes politikacıdır. Dolayısıyla bilhassa bu iki konuyu herkes bilir.
Evinin gelir ve gider hesabını yapamayan kişi bir bakmışsın koskoca ülkenin ekonomisinin nasıl düzeleceği konusunda ahkam keser. Arkadaşlarıyla, eşiyle, dostuyla geçinemeyen kişi ülkenin vatandaşlarıyla, komşu ülkelerle, diğer dünya ülkeleriyle nasıl geçineceği konusunda ahkam keser. Yani tarih, felsefe, sosyoloji gibi toplumsal bilimleri bilmeden ahkam kesenleri söylemiyorum bile…
Bir devlet yöneticisinin elinde ne var şöyle bir düşünelim. Öncelikle devletin gerek Milli İstihbarat Teşkilatı’nın gerek askeri istihbaratın ve gerekse emniyet istihbaratının tüm bilgileri mevcut. Bunun dışında güvenlik güçlerinin tüm bilgileri mevcut. Devletin diğer kurumlarının her türlü bilgileri mevcut. Dünya üzerindeki enformasyon bilgileri mevcut. Ve tüm bu mevcut bilgilerle beraber çözümler ortaya konmaya çalışılıyor. Tüm bunlara rağmen, evinde oturup kendi beğendiği bir tane gazeteyi okuyarak devletin yanlış politika izlediği konusunda fikir sahibi olan kişiyi objektif bulabilir miyiz?
Aslında her konuda olduğu gibi politikada da objektif olmak çok önemlidir. En azından adaletli olmak açısından önemlidir.
Hükümet Partisi AK Parti’nin 21. kuruluş yıl dönümü bu tarihlerde kutlanıyor. Ben de AK Partili dostlarımızın 21.yaşını bu vesileyle kutluyorum. 21 yaşında ve 21 senedir iktidar olan bir partiden bahsediyoruz. Cumhuriyet tarihinde 21 yıllık iktidar bir rekor. Aynı zamanda demokrasiyle yönetilmeyen ülkeleri bir kenara bırakırsak, demokratik ülkeler arasında da bu bir rekor olabilir. Hem de AK Parti’nin bu zamana kadar hatalı sonuçlar doğuran birçok politikası olmasına rağmen 21 yıl iktidar olması çok daha şaşırtıcıdır.
Özelleştirme politikaları yanlış sonuçlar doğurmuştur. Mesela SEKA’lar özelleştirilmiştir. Şimdi kağıt alabilmek için Çin’e bağımlı kaldık. Şeker Fabrikaları, Sümerbank, Etibank gibi özelleştirmeleri ayrı ayrı saymayacağım.
Milli Eğitim konusunda yanlış politikalar uygulanmıştır. Karman çorman bir eğitim sistemi oluşmuştur ve yeni yeni düzenlenmeye çalışılmaktadır. Tarım ve hayvancılık politikaları yanlış uygulanmıştır ve şimdi tarımı ve hayvancılığı kalkındırmak için çok daha büyük efor sarf edilmektedir.
Bunları saymamıza gerek yok çünkü üç aşağı beş yukarı herkes bunları biliyor ve halihazırda yaşıyor. Dolayısıyla bu tür hatalara rağmen 21 sene iktidar olmak hiç kolay bir iş değildir.
Şimdi şöyle bir metafor oluşturalım. Yaşları 45’in üzerinde olanlar sanırım daha iyi hatırlayacaklardır. Mesela hepsi rahmetli oldular, eski liderler Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş, Necmettin Erbakan yaşıyor olsalardı ve bu süre içerisinde muhalefet partilerinin başında olsalardı acaba AK Parti iktidarı 21 yıl sürer miydi? AK Parti’nin şansı biraz da muhalefet partileri değil miydi?
21 yılı düşününce AK Parti’nin oluşturduğu gündemin peşinde koşan bir muhalefet görüyoruz. Muhalefet partilerinin bir gündem yaratıp da, halkı da arkasında alıp gündemi vatandaşın hayatının içerisine sokan bir konu hatırlayan var mı? Burada şunu açıklayayım, şimdi birileri çıkıp “bizim genel başkanımız şu konuda grup toplantısında şu konulara değinmişti” diyebilir. Ama ben halkın da arkasına düştüğü bir muhalefet politikasını soruyorum.
Mesela Konya-Ankara hızlı tren hizmeti başladığında muhalefet partilerinin birinin kadın kolları üyelerinden “biz o trene binmeyiz” diye bir açıklama gelmişti. Muhalefet politikasında halkı bu şekilde arkana alabilir misin? Halbuki halkın bu denli benimsediği bir yatırım için söylenecek olan “onlar 1000km. hızlı tren rayı döşedilerse, biz iktidara geldiğimizde 2000km yapacağız” demek gerekmez mi?
Sonuç olarak, 21 yıl, hatalara rağmen, iktidar olduktan sonra şimdi yine seçimlerde en “favori” aday AK Parti’nin Genel Başkanı gözüküyorsa burada vatandaşın seçim sorunu değil, muhalefetin güven sağlayamama sorunu vardır.
Şimdi yazımın başına dönecek olursak; bu yazıda objektiflik dışında bir şey gören var mıdır?
Dostlukla kalın.