Çanakkale Savaşı Zaferi’nin 104.yıldönümü Konya’da da büyük coşkuyla anıldı. Çanakkale Savaşı, Dünya siyasi tarihinde gerçekten çok önemli bir yer işgal eden savaştır. “7 düvele karşı savaştık” falan gibi lafları zaten her yerde çok dinlemişsinizdir. O nedenle ben bundan daha ziyade oradaki milli birlik ve beraberlik vurgusuna dikkat çekmek istiyorum.
Çanakkale Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nun Genelkurmay Başkanı Fritz Bronsart von Schellendof, Başkomutanı Alman Mareşal Limon Von Sanders’ti. Ve Mustafa Kemal Yarbay rütbesiyle, Anafartalar Grup Komutanı idi. İstihkâm Komutanı Weber Paşa’dır. İstihbarat Komutanı Thauvenay Paşa’dır. Donanma Komutanı Souchon Paşa’dır. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının savunulması konusunda Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından Alman Amirali Guido von Usedom görevlendirilmiştir. Zaten boğazın savunma planlarını hazırlayan ve 18 Mart savunmasını yönetenler de Almanlardır.
Peki, Çanakkale Zaferi’nden sonra Osmanlı’da çıkan gazetelerde ve Avrupa basınında bir tane kahramanı öne çıkarırlar. O da Mustafa Kemal’dir. Mustafa Kemal’e “Anafartalar Kahramanı” ismini takmışlardır. Ve de Mustafa Kemal’in ön plana çıktığı savaştır, Çanakkale Savaşı…
O kadar Alman’ın içerisinde, bir Türk kahraman yarbay savaşın gidişatını değiştirmiş ve zafere en büyük katkıyı veren kişi olmuştur.
Günümüzde andığımız Çanakkale Zaferlerinde konuşmalara baktığımızda neredeyse Mustafa Kemal’den bahsetmeye gerek bile duyulmuyor. Bu sizlere de garip gelmiyor mu? Çanakkale Savaşı sonunda İngilizler ve bunlarla birlik olan tüm ülkeler Osmanlı Subayı Mustafa Kemal’i bir başarı timsali olarak göstermelerine rağmen, maalesef ülkemizde Mustafa Kemal’i adını bile anmamak marifetmiş gibi gösteriliyor. Milliyetçilik anlamında da, Osmanlıcılık anlamında da, objektif anlamda da Mustafa Kemal başta anılması gereken bir Çanakkale Kahramanıdır. Bunu böyle bilmelidir.
*************************
HAMDİ ACAR GÖNÜLLERE GİRDİ
Dün Derbent Belediye Başkanı Hamdi Acar, belediye başkanı olarak basınla belki de son buluşmasını yaptı. AK Parti’de 3 dönem kuralına takılarak bu sefer aday yapılmayan Hamdi Acar, 15 senede yaptıklarından bahsetti. Derbent’in çehresini değiştirdiğini kabul etmek lazım. Ancak bence en önemlisi Derbent Aladağ için yaptıkları kesinlikle yadsınamaz. Orada yaz ve kış doğa sporlarını başlatabilmek, kayak merkezini açıp, Türkiye’deki beş kayak merkezinin arasına sokmak başlı başına bir iş ve bir büyük başarı.
Her ne kadar Büyükşehir Yasası içerisinde, orası artık Konya Büyükşehir Belediyesi uhdesinde olsa da yıllar da geçse Hamdi Başkan’ın bu konudaki emekleri unutulmayacaktır. Derbentli de inanıyorum ki, Hamdi Acar’ı Derbent’te hak ettiği yere, gönüllere yazmıştır.
********************************
KONYA’NIN SKM’Sİ VAR
Konya’da son zamanlarda konuşulan konulardan birisi de Selçuklu Kongre Merkezi (SKM)’dir. Burası yapılırken “bu kadar yatırım yapılır mı, burayı nasıl dolduracaksın, Konya’ya gerekli miydi” gibi serzenişlerde bulunanlara bakıyorum da orayı doldurmaya başlamışlar.
O dönemde Selçuklu Belediye Başkanı olan Uğur İbrahim Altay, SKM’ye başladı. Belki de biraz da meşakkatli bir yoldan geçerek sona ulaşıldı. Burayı Selçuklu Belediyesi veya Büyükşehir Belediyesi işletmiş olsaydı bence bu kadar başarı elde edilmezdi. Çünkü mecburen siyasi bazı kararlar verilmesi gerekecekti, insanları memnun etmesi zor bir hal alacaktı. Ve en iyisi yapıldı, ihale edildi.
Şöyle bir düşünelim; bu işlerle alakası olmayan bir şirket bu ihaleye girer miydi? Bence girmezdi. Çünkü önünü göremezdi. Ve burada da bir şekilde ikna olan şimdiki mevcut şirket ihaleyi aldı. Burada içeriklere çok girmek istemiyorum. Çünkü sonuca bakmak lazım. Bu şirket şimdilerde SKM’yi gerçekten uçurmuş durumda. Kendileri kazanabiliyor mu kazanamıyor mu bilmiyorum ama bu şirketin kazanması için de gerek Selçuklu belediyesi, gerek Büyükşehir belediyesi gereken desteği göstermeliler.
Bu şirket sayesinde Konya’nın kültürel ve sanatsal yönü bir ivme kazanmıştır. Konya’da yaşayan her bir vatandaşa ulaşabilen bir faaliyet lokomotifi olmuştur. O nedenle de bu konuyla ilgili gerek belediyeleri, gerekse şirketi yıpratmamak ve bilakis desteklemek şarttır.