Ak Parti dün bir basın toplantısı yaptı. Daha doğrusu dünkü programa biz davet edilmiştik. Çünkü Ak Parti basını bir araya toplamak yerine bu sefer gruplara ayırmış. Sanırım ayırırken de Ak Parti’ye yakınlığına göre bu grupları belirlemiş. Birinci grupla cuma günü toplantı yapılmıştı. Biz ikinci grupta olduğumuz için dün davet edildik. Sanırım bir de 3.grup varmış.
Her neyse, sonuçta bir basın toplantısı yapıldı ve İl Başkanı Hasan Angı, Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve mevcut milletvekillerinden ve aynı zamanda adaylardan Orhan Erdem birer konuşma yaptılar. Bu basın toplantısının tek bir faydasını gördüm o da basın kuruluşlarının Ak Parti gözündeki yerleri belirlenmiş oldu. Bunun dışındakiler zaten daha önce dinlediğimiz, bilinen şeylerdi.
Siyasette muhalefet çok önemli bir organdır. Yani iktidar ne kadar önemliyse muhalefet de en az onun kadar önemlidir. Ak Parti’nin en kötü tarafı lideri Recep Tayyip Erdoğan sayesinde hiç muhalefet yapmamış olmasıdır. Yani muhalefette bulunmayınca, muhalefetle ilgili bir empati yapma durumu olmamaktadır. İktidar-muhalefet diyalektiğinin en güzel sonucu “olgun siyasetçiler” ortaya çıkarmasıdır.
Dün bir de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Konya’da idi. Konya’da oldukça kalabalık bir miting yaptı. Miting kalabalıkları beni çok cezbetmez ama CHP’nin son yıllarda yaptığı en kalabalık Konya mitingiydi dersem sanırım yanılmam. 1995’te hatırlıyorum CHP yine aynı yerde Anıt Meydanı’nda bir miting yapmıştı. Kalabalık, o dönem Refah Partisi’nin mitingiyle boy ölçüşen bir kalabalık olmuştu. Ama sonuçta alınan oy Türkiye genelinde 10,75 idi. Yani mitingde toplananların sayısı önemli değil ama yarattığı psikolojik etkinin çok büyük olduğunu unutmamak gerekir. Hele Konya’dan böyle bir görüntü vermek CHP adına olumlu bir algı yaratacaktır.
Ak Parti’de tüm yükü nasıl Cumhurbaşkanı Erdoğan çekiyorsa, CHP’de de tüm yükü Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş çekmektedir. Yani aslında görünen odur ki CHP gelecekteki liderini bulmuştur. CHP’yi sevse de sevmese de vatandaşın Ekrem İmamoğlu’na tepkisi gayet olumludur.
Tabii seçim CHP ve Ak Parti arasında geçen bir seçimdir. Bundan sonraki süreçlerde de artık seçim iki parti arasında yani merkez sol ve merkez sağ partiler arasında geçecektir. Buna alışmak lazımdır. Buna alışırken de bazen demokrasi yaralar alacaktır. Malum toplumumuzda “kraldan çok kralcı” kişilikler oldukça fazladır. Yani o “kraldan çok kralcılar” bir gün Erzurum’da ortaya çıkar bir gün Konya’da, bir başka gün İzmir’de, Ankara’da çıkabilir. Dolayısıyla buna da zaman içerisinde demokrasiye adapte olmaya çalışırken son vermeyi öğreneceğiz.
Son olarak şunu da söylemek gerekiyor; önümüzde seçime bir haftadan az kaldı. Dolayısıyla her şeye dikkat etmek gerekir. Söylenilen sözler, yapılan davranışlar, açıklamalar, konuşmalar, her şeye… Çünkü sonuçta bir oy çok zor kazanılır ama kolay kaybedilir.
Dostlukla kalın.