Yaz geldi ve yine orman yangını vakalarında artış yaşandı. Memleketimizin dört bir yanında ormanlık alanlarda çıkan yangınlara dair haberler görüyoruz, duyuyoruz. Şu birkaç gün içerisinde özellikle Akdeniz’de Muğla ve Antalya bölgelerinde yangınlar meydana geldi. Çıkan yangınlar adeta ciğerlerimizi yakıyor. En değerli hazinemiz elimizden gidiyor, ekolojik denge zarar görüyor.
Elçiye zeval olmaz. Bir zamanlar da yurdumuza kasteden teröristlere ‘Ormanları yakın’ diye emirler verilirdi. Şimdi bu yangınlar gerçekleşirken, ‘Acaba yine otel mevzusu mu’ diye düşünüyor insanlar. Bu yangınların birçoğunun yerleşim yerlerine yakın alanlarda, genellikle insan eli ile çıktığı ifade ediliyor. Yangınların hemen ardından yetkililerden gelen peş peşe açıklamalarda, “Hemen fidan dikilecek, bölge yeşillendirilecek” deniliyor. Geçmişte de bu tür, buna benzer sözlerin verildiğini anımsıyorum. Fakat ormanlar yandıktan sonra bu bölgeler turistik tesislere dönüştü, konutlar dikildi. Bundan dolayı insanlar bu tür haberleri izlerken veya şahit olurken bir şekilde, bu yangınların tesadüfen çıkmadığını, rant amacıyla, maksatlı, planlı çıktığını düşünüyor.
Peki, bu orman yangınlarına kim sebep oluyor? Bu işin sorumlusu kim?
‘İnsan’ eliyle çıkarıldığı belirlenen orman yangınlarının failleri kim?
Birçok hayvana ev sahipliği yapan ormanlık alanlarımızı, canlıları diri diri yakan canileri af etmemek gerekirken, bu yangınları çıkaranların kim oldukları yine mi meçhul?
Tedbirsizlik, ihmal mi var? Nasıl bu kadar rahat ormanlarımız yanıyor? Ormanlarımız bu iki ayaklı canilerden, canavarlardan korunmalıdır. En önemli varlıklarımız elimizden gidiyor. Hazinemizi çalıyorlar. Geleceğimizi yok ediyorlar. Ama bu yangınlar ne amaçla çıkıyor, kim çıkarıyor belli değil.
Ayrıca orman yangınlarına müdahale eden ekiplerin aracı, gereci yeterli mi? İşin bu boyutunun da ele alınması gerekiyor. Yeterli değilse gereken yapılmalı.
Şu unutulmamalıdır ki; Ormanları yakan caniler kadar, yakanlara göz yuman da, gerekli önlemi almayan da suçludur.