Yine bir Turizm Haftası’nı idrak ettiğimiz bu günde, Konya turizmini masaya yatırmamız gerektiğini düşünüyorum. Hafta nedeniyle yapılacak olan sıkıcı toplantılardan ve yapacağız, edeceğiz gibi hamasi nutuklardan artık bıktık.
Tarihi, doğası, turizm çeşitliliği ile adeta açık hava müzesi konumundaki Konya’mızda turizmi geliştirmek adına daha çok çalışmalı ve daha radikal kararlar almalıyız. Bir şeyin içi boşaldığında, manasını yitirdiğinden sadece şekli kalır.
Yıllardır kutlanan Turizm Haftası’nda çeşitli etkinlikler yapılır, turizmle ilgili nutuklar atılır ancak turizmde ne değişir ya da Konya turizmine ne katkı sağlar? Turizmde değişim yapmanın en büyük kozu hiç şüphe yok ki tanıtımdan geçer.
Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait mümtaz eserlerin, Çatalhöyük ve Glistra gibi mümtaz yerlerin, Hazreti Mevlana gibi önemli bir şahsiyetin, doğa ve tabiat güzelliklerinin en özel eserlerine sahip olan Konya, turizmde beklenen sıçramayı maalesef yapamamaktadır.
Turizm değerlerimizi korumak, bu değerlerimizi daha çok ziyaret edilebilir hale getirmek için herkese büyük görev düşmektedir. Artık Turizm Haftaları’nda daha sağlam ve ses getirir ataklara ihtiyacımız vardır. Sınırlarımız içerisinde bulunan bu mümtaz eserlerimizi daha iyi tanıtmak ve ziyaret edilmesini sağlamak için el birliği içerisinde çalışmalıyız.