Yıllarca tartışıldı. Bir cenah “Sanat toplum içindir” görüşünü savunurken, diğer cenah “Sanat sanat içindir” dedi. Şimdi soruyorum; günümüzde sanat ne içindir?
Şimdi burada sanatın tarihçesinden, büyük sanatçılardan bahsedecek değilim. Ancak şöyle bir özetleyecek olursak; Sanat, tarih boyunca insanoğlunun kendini en ‘güçlü’ biçimde ifade ettiği bir alandır. Resim, müzik, edebiyat ve tiyatro gibi farklı alanlarda, sanatçılar düşüncelerini, duygularını ve toplumsal sorunları dile getirerek toplumları etkilemişlerdir. Sanat yalnızca bireysel değil toplumsal değişimi de beraberinde getirmiştir.
Geçmişte, sanatçılarımız icra ettikleri dallarda toplumu doğrudan ilgilendiren konular hakkında verdikleri mesajlarla farkındalık yaratır, izleyicilere derin bir bakış açısı sunardı. Bu cümle size karışık gelebilir, “Güldürürken düşündürürlerdi” mesela, öyle söyleyeyim…
Günümüzde herkesin illa ki beğendiği sanatçılar vardır. Ben kendi adıma söyleyeyim, geçmişi arayanlardanım…
“Nerede şimdi Türk milletinin şairleri, tiyatro oyunu yazarları” diyenlerdenim.
Çatır çatır kitap basılıyor memlekette. Yeni çıkan kitapları beğenenler tabii ki de vardır. Tercihlere saygımız var, eyvallah. Ama yok, eski tadı yok. Sürükleyici bir roman yok. Mevzular hep birbiriyle aynı. Standart senaryolar, kurgular vesaire…
Dört başı mamur şiir yazan, tiyatro oyunu yazan yok. “Yaz” diyorsun, “Skeç yazayım” diyor.
Sanatta da kolaya kaçılıyor.
Kapitalizmin yeryüzüne egemen olmasıyla açıklanabilir mi bilmiyorum, işin o tarafına da girmek istemiyorum ama artık daha net bir şekilde, “Sanat para içindir” diyebiliyoruz maalesef.
Halbuki daha adil bir dünya, daha eşit bir toplum yaratmanın anahtarı sanat olabilirdi…
Üzülerek söylüyorum; Ortak bir amaç uğruna, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirebilecek ne sanat kaldı, ne sanatçı kaldı. Tabii bu benim fikrim.
Esenlikler…