Toplum olarak maddi anlamda nefes almakta zorlanıyoruz. İşsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı gündemimizin en tepesindeki yerini koruyor. Korumasa pek güzel olur ama öyle. Ev hanımlarının vazgeçilmezleri arasında yer alan patates ve soğanın fiyatı adeta şahlanıyor. Yoğun emek verilerek, alın teri dökülerek çiftçinin, üreticinin umudu olan bu ürünler, fiyat açısından çokça takip edilen ürünler oldu. Zengin, fakir demeden herkesin karnını doyuran sofranın baş aktörlerini alabilmek artık oldukça zor. Allah fakiri, fukarayı, köylüyü, çiftçiyi korusun inşallah…
‘Pate’ydi, soğandı derken bu yükselişi gören elektrik ve doğal gaz da her sene yaptığı gibi, vahşi bir at misali gemi azıya aldı ve çıldırdı. Öyle bir çıldırıyor ki “Fakir, fukara, millet benim umurumda değil. Ben sahibime kazandıracağım” dercesine. Fiyatlar katlanıyor da katlanıyor.
Bir de mutfağın kralı yağ var ki o incecik beline bakmadan milletin kesesini boşaltıyor. Hiperaktif oldu artık yerinde duramıyor. Bu fahiş fiyat konusu siyasilerin gündeminde. Yakın zamanda siyasilerin bir çözüm bulacağını umut ediyoruz.
Öte yandan malumunuz olduğu üzere zincir marketler de gündemde. Mevzuyu uzun uzun anlatmayacağım. Ancak zaman zaman yaptığımız çağrıyı bugün de yenilemek istiyorum. Özellikle son dönemlerde yaşanan başta gıda olmak üzere birçok sektörde fahiş fiyat artışlarının ardından yerel esnaflarımızdan alışveriş yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Salgın sürecinde birçok sektörde faaliyet gösteren yerel esnaflarımız zor günler geçirdi. Halen de geçirmeye devam ediyor. Zor günleri birlik ve beraberlik içerisinde aşmamız mümkün. Halk ve esnafların birbirlerine sahip çıkmaları lazım. Alışverişlerimizde mahalledeki fırını, kasabı, bakkalı, manavı tercih ederek hem onlara destek olmuş oluruz hem de ülke ekonomimize katkı sağlamış oluruz. Özümüze dönelim.
Herkese iyi hafta sonları diliyorum.