Mevlana
Hazreti Mevlana’yı Anma Törenlerinin 746. Yılı şehrimizde birbirinden güzel program ve organizasyonlar ile devam etmektedir. Bu dünyadan sevgi, aşk, merhamet, muhabbet geçti. Babası göl, oğlu okyanus olan geçti. Dünyadan koca bir Mevlana geçti…
Öyle bir kulak açmalı ki onun söylediklerine güzeli duyabilsin, öyle bakmalı ki gözler onun yazdıklarına iyiyi görebilsin, öyle izlemeli ki ilmik ilmik içimize ruhumuz kötülüklerden arınabilsin… Yanmalı şimdi bütün gönüller. Doldurmalı? Sufi kadehlerini Aşk ile… “Su iyi ettiyse seni, bil ki sudur. Kötü ettiyse su, bil ki zehirdir.” demeli Mevlana gibi. Sonra içmeli zehri su diye… “Sadece susayanlar suyu aramaz, su da susuzları arar durur” demeli Aşka susamışlara…
Düğmesiz gömlek giyerdi Mevlana. Bir yoksul görürsem gecikmeden vereyim diye… Bir harabede yavrulayan fakat yavrularından ayrılamadığı için aç kalan bir köpeğe günlerce ekmek taşıyacak kadar merhametliydi. Bilirdi ki merhamet etmeyene merhamet edilmezdi… Yanına gelebilmek için uzaktan işaret eden bir çocuğun oyununun bitmesini bekleyecek kadar muhabbetliydi
Soyu Hz. Ebu Bekir’e dayanan bu kutlu adam bakın neler söylüyordu “Dostu anlatırken: “?İnsanın başkalarına üstünlüğü çok namaz kılması ve oruç tutması yüzünden değildir. Belki yüce Allah’ın ona olan inayeti ve onun muhabbeti içindir. Kıyamette namazları getirip teraziye korlar. Oruçları ve sadakaları da böyle yaparlar. Fakat muhabbeti getirdikleri zaman, muhabbet teraziye sığmaz. O halde aslolan muhabbettir.” derdi.
Sevgi, saygı, hoşgörü, insan sevgisi ve maneviyatın en güzel anlattığı büyük eseri Mesnevi’yi hepimiz mutlaka okumalıyız. Hazreti Mevlana’nın bizlere bıraktığı bu güzel eseri bu dünyada ve ahirette mutlu olmanın yollarını bize göstermektedir.