Maddi ve manevi birçok faydaları bulunan mübarek Ramazan ayı yaklaşırken, bugün manevi bir konuya dilim döndüğünce, bildiklerim ve tecrübelerim nispetince değinmek niyetindeyim. Öncelikle bedeni açlıkla terbiye ederken, irademizi sınama şansı yakaladığımız bir döneme giriyoruz. Fakat her şeyden evvel duyguların terbiye edilmesi de çok önemli.
Şimdiki zamanda, ‘şu devirde iyi insan olmak zor’ deriz birçoğumuz. Fakat bir düşünün; Kötü insan olmak daha zor aslında. Riskli, pahalı, zaman isteyen bir şey. Fitne, fücur plan, program ister. Kötülükler olumsuzluklar doğururken, insanlar neden kötülüğe eğilimlidir? Bunu hiç anlayamıyorum. İnsan niye kötülükte ısrar eder? Anlaşılır gibi değil. İyi olmak kolay olduğu kadar, anlamlıdır. Hem birilerinin dediği gibi, “Cehennem parayla, cennet bedava.”
Gazetelerde, TV kanallarında görürüz hepimiz, bankamatikten emekli maaşını çeken yaşlının parasını hırsızlar kapıp, kaçıyor. Türlü nedenlerle yapıyor bu eylemi. Bu eylem de aslında bir şeylerin iyi olmamasının bir sonucu. Aklınızdan geçenleri bir durdurun ve düşünün; İyilikte yarışsak, refah seviyemiz artmaz mı, hapishaneler kapanmaz mı?
İyilik kolay, kötülük zor. Normal bir insan kötülük etmeyi düşünmediği vakit iyi biri olarak kalabilir. İyi olmayı bırakıp, kötü olmayı bir seçenek kabul etmek hastalıktır. Yapılması gereken tek şey kötülük üzerine kafa yormamak.
İnsanların iyilikte yarıştığı ve güzel sonuçlarını gördüğümüz bir gelecek ümidiyle… Haftaya görüşmek üzere…