Kadınlara yönelik aile içi şiddet, temel insan hakları ve özgürlüklerinin ihlali olup, kadınlar ve erkekler arasındaki eşit olmayan güç ilişkilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan önemli bir sorundur.
Kadınların sakat kalmalarına ve ölmelerine yol açan nedenlerin başında kadına yönelik aile içi şiddet gelmektedir. Ayrıca bu şiddet kadınların iş gücü kaybına, sağlık hizmetlerine başvuru sıklıklarının artmasına neden olarak ekonomik kayba da yol açmaktadır. Bu özellikleri ile kadına yönelik şiddet, bir halk sağlığı sorunu olarak da kabul edilmektedir.
Kadına Yönelik Şiddet: Kadının fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan hareketlerdir. İster kamusal, ister özel alanda olsun kadına yönelik her türlü baskı yöntemi şiddettir.
Fiziksel Şiddet: Tokat atmak, dövmek, vurmak, itmek, ısırmak, kemiklerini kırmak, duvara vurmak, saç çekmek, tekmelemek, bıçak çekmek, yaralamak, yakmak, boğazlamak, silahla yaralamak, öldürmeye kalkışmak vb.
Sözel Şiddet: Aşağılayıcı sözler söylemek, zaafları ile alay etmek,aşırı genellemeler yapmak,suçlamak,küfür etmek,küçük düşürmek,hakaret etmek, kadını tehdit etmek vb.
Ekonomik Şiddet: Evin masraflarını karşılamamak,aile bireylerine gerekli harçlığı vermemek,eşin çalışmasına izin vermemek,çalışan eşin parasını elinden almak vb.
Psikolojik Şiddet: Eşle doğrudan iletişimi kesmek, onunla konuşmamak, surat asmak, eşin kendisini ifade etmesini, görüş ve düşüncelerini açıklamasını engellemek, zaaflarıyla alay etmek, kadını sürekli eleştirmek vb.