Atiker Konyaspor’un Türkiye Kupasını kazanması ile ilgili olarak düşüncelerimi yazmak isterken, son anda gelen şehit haberleri ile adeta kahrolduk ve Türkiye kupasını kazanmamızın sevinci adeta kursağımızda kaldı. Kupa kazanmamızı buruk bir şekilde kutladık.
13 askerimizin şehit olması hepimizin yüreğini yaraladı. Sadece 13 eve değil bütün Türkiye’ye ateş düştü adeta. Ancak evlatlarını bin bir emek ve gayret ile yetiştiren, onların vatana faydalı olması için gayret gösteren anneleri kadar içiniz yanabilir mi?
Evlatlarının acı haberini alan ve yüreğine ateşler düşen anneler gibi kim yanabilir? Ateş düştüğü yeri yakar diye güzel bir deyim var. Gerçekten doğrudur. Şimdi birkaç kişi şehit cenazelerinde konuşacak, bazı kişiler hazırlanmış metinden acılarını duyuracak, STK’lar ve kanaat önderleri denilenler başsağlığı yayınlayacak, daha sonra da unutulup gidecek.
Avucuna kına yakarak “vatana kurban olsun” diyerek vatan görevi için askere gönderdiğiniz evladınızın adı geçecek mi diye televizyon başında gözlerinizi hiç kırpmadan haberleri dinlediniz mi? Şurası bir gerçek ki, kimse bir anne kadar yanamaz, bir baba kadar kahrolamaz, bir kardeş veya eş gibi gözyaşı dökemez.
Şimdi bu acı 13 ayrı ilimizde 13 ayrı ocakta yaşanmaktadır. Allah kimseye böyle bir acı vermesin. Yıllarca terörle mücadele eden ve vatan, bayrak için sınırlarda görev yapan 13 rütbeli kahraman şehitler için ne desek azdır.
Şehitlerimizi vatan toprağına emanet ettikten sonra unutmayacağız. Şehitlerimizin adını ve emanetlerini koruyacak, onlara devlet olarak sahip çıkacağız. Başka annelerin yanmaması ve başka gönüllere evlat acısı düşmemesi için üzerimiz ne düşüyorsa yapmalıyız. Şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerim.