Devlet ve millet olarak tasarruf dönemi içerisine girdik.Ülkemize yurt dışından gelen döviz baskısının ardından içimizdeki fırsatçıların ürünlerine zam yapmasının ardından bizlerde çeşitli önlem ve tasarruflar yapmalıyız.
Devlet kaynakların daha verimli kullanması adına çeşitli tedbirler alırken bizde aile ekonomimizin yıpranmaması için çeşitli tasarruf tedbirlerini hayata geçirmeliyiz. Aslında kapitalist dünyanın kurallarına göre yaşadığımız bir gerçektir.
Lüks ve moda adı altında tüketimi artırmak amacıyla birkaç kere giydiğimiz elbiselerimizi dolaplarda bırakmıyor muyuz? Filanca kişinin en dekorasyonunu kıskanarak daha eskimemiş mobilyalarımızı dışarı atmıyor muyuz?
Hiçbir eşya ve giyim malzememizi hakkıyla eskitemiyor, hiçbir eşyamızın hakkını veremiyoruz. Evimize ihtiyaç fazlası malzemeler alıyor, ihtiyacımız olmayan şeyleri doldurarak büyük bir savurganlık yapıyoruz.
İsrafın haram olduğu bir dinin mensubu olarak, dinimizin emrini yerine getirmiyor ve savurganlıkta sınır tanımıyoruz. Eskitmeden atmayı, yerine yenisini ve daha pahalısını koymayı adeta alışkanlık haline getirdik.
Artık tasarruf etmenin önem ve gerekliliğini hissetmeliyiz. Kendimiz, çocuklarımız ve ailemiz ile birlikte tasarrufa büyük özen göstermeliyiz. Bir kere kullan at modeli yerine eskitinceye kadar kullan sloganını hayata geçirmeliyiz. Devir tasarruf devridir.