30 Ağustos Türkiye için büyük bir gündür. Avrupa’nın “hasta adam” ilan ettiği Osmanlı Devleti’nin yeniden şifa bulup ayağa kalktığı gündür. Her tarafı yanmış, yıkılmış ve işgal edilmek istenen bir milletin küllerinden yeniden doğduğu gündür.
Mondros Mütarekesi ile Osmanlı’nın parçalanış sürecinin başladığı günlerde iç ve dış düşmanlarımızda ülkemizi bölmek için çalışıyordu. Ama, bu millet öyle bir milletir ki; en zor durumlarda bile düştüğü yerden kalkmasını bilir.
İstanbul’unda işgali ile ülke umutsuzluğa düşmüştür. Karamsarlık, her yanı sarmıştır. Türkler yurtlarında parya durumuna düşmüşlerdir. Kimse bu işten kurtulunabileceğine olasılık vermemektedir. Ama, biri vardır ki; İstanbul’u işgal edenlere “ Geldikleri gibi giderler” diye haykırır. O birisi Mustafa Kemal’dir.
Mustafa Kemal ve bir avuç vatansever çareyi Anadolu’ya gitmekte görmüşlerdir. 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmak ile kurtuluş fitili ateşlenmiştir. 19 Mayıs 1919 Samsun’a çıkış. Dünyanın emperyalizme karşı verilen ilk kurtuluş savaşının başlangıcı. Yokluk içinde yedi düvele karşı verilen amansız savaş yıllarca sürer. Nihayetinde 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz başlatılır. Büyük Taarruz 30 Ağustos’ta Büyük Zaferle sonuçlanır.
Büyük zaferin ardından yeni büyük Türk Devleti kuruluşunun taşları örülmeye başlanmıştır. Kurtuluşu ve kuruluşu dünyanın hiçbir ülkesine nasip olmayan Türkiye Cumhuriyet’i her gün bir adım ilerleyerek bugünkü modern Türkiye olmuştur. Türk Milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramını yürekten kutluyorum. Ne mutlu Türküm diyene.