Allı Turnalar Türkülerde Kalmasın

Emel Şerife Hasçağan

Küresel ısınma dünyanın ortak sorunu haline geldi. Artan sıcaklıklar ve kuraklık, insanların hayatını ciddi manada etkilediği gibi, tüm canlıları olumsuz yönde etkiliyor.

Nehirlerimiz, göllerimiz ve zengin su kaynaklarımız hızla yok oluyor. Çölleşme alıp başını gidiyor. Tüm yaşanan olumsuzluklar iklim değişikliğinin geldiği noktayı ortaya koyuyor. İklim değişikliğinin onlarca sebebi sayılabilir ama yaşanan olumsuzlukların sebeplerinden biri hiç şüphesiz insanoğludur. Mesela ilk aklıma gelen, şehirlerin konuşlandırıldığı alanlar. Bir diğeri hava sirkülasyonunun önüne geçilmesi.

Betonlaşmış şehirlere değil, daha fazla yeşil alana ihtiyacımız var. Şehir içinde aşırı araç kullanımının getirdiği sıkıntılar da var…

Tek tek sıkıntılardan, eksikliklerden bahsetmeye gerek yok. Zaten insanlar biliyor neyin neye neden olduğunu. Yıllarca problemlerin çözümünü biliyorduk, çözmedik ve bugün sıkıntısını çekiyoruz. ‘Konya neden bu kadar sıcak?’ sorusuyla tüm şehir yankılanıyor. Sebebi çözümünü bildiğimiz ama çözmediğimiz şeyler. Her bireyin, her kurumun üzerine düşeni yapması gerekiyor. Yarın çok geç olmadan. Aksi takdirde evinizdeki, araçlarınızdaki klimalar nefes almanıza yetmeyecek, rahatlamanızı sağlamayacak.

Geçtiğimiz gün gördünüz, duydunuz değil mi haberi?  Tuz Gölü’nde binlerce flamingo yavrusu hayatını kaybetti. Ne kadar acı, üzücü. Daha düne kadar bu gölde 85 kuş türü görülüyordu. Türkülerimize konu olan allı turnalar var ya, işte onlar susuzluk nedeniyle hayatını kaybettiler. O görüntüler sizi bilmem ama benim içimde derin yaralar açtı. Yetkililer gerekli incelemelerin yapılacağı yönünde açıklamalarda bulundular…

Sebep ne biliyor musunuz? Öyle aylarca inceleme yapmaya gerek yok. Ben size söyleyeyim. Doğal alanların korunmasına dair yeteri kadar doğru politikalar oluşturulamıyor. Bunun da nedeni şudur ya da budur önemli değil. Gelinen noktayı görüyorsunuz. Sonuç bu. Etkili bir şekilde hayata geçmiş bir koruma planımız yok. Kağıt üzerinde planlarımız var. Uyguladığımız yok. Bu planlar hayata geçmediğinden sulak alanlarımız, o kıskanılan doğa harikalarımız, nadir canlı türleri kayboluyor. Yazık. Böyle giderse allı turnalar türkülerde kalacak. Ama önce bir süre ‘kendim ettim kendim buldum’ söyleyecek gibiyiz.

Her canlının yaşamını devam ettirmeye hakkı var. Bu temel bir hak. Bu hakkı gözetmeliyiz. Kaldı ki öyle bir medeniyetin evlatlarıyız. Ördekler için bile vakıf kuran Osmanlı’nın torunlarıyız. Unutmayalım ki doğanın iyi olmadığı bir coğrafyada insanların yaşamı da iyi olmaz.

Herkesin şimdiden mübarek Kurban Bayramı’nı kutluyorum. Sağlıcakla kalınız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.