Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık seçimleri tüm dünyanın gündeminde. Kimse “bana ne ABD’den?” diyemiyor. Çünkü ABD başkanlık seçimleri bir seçimden daha fazlasıdır.
Niye?
Çünkü bu seçimler, ABD'nin siyasi yapısını, toplumsal yapısını ve dünya ile ilişkilerini yeniden şekillendirmesinin yanı sıra dünya için de ‘dönüm noktası’ oluyor. Bundan dolayıdır ki Türkiye’den Patagonya’ya kadar insanlar arama motorlarında “ABD başkanlık seçimleri”, “ABD seçim sonuçları”, “US Elections” , “Donald Trump – Kamala Harris” gibi aramalar yapılarak seçimlerdeki son durum yakından takip edildi.
Sonuçları değerlendirmek için henüz erken ama bugün propaganda süreci ve seçim sürecinde yaşananlara değinmek istiyorum.
2024 seçimlerine giden yol, önceki yıllarda olduğu gibi yüksek gerilimli, kutuplaşmış ve karmaşık bir ortamda geçti. Seçmen davranışları, medya etkisi, küresel meseleler ve özellikle iç politikadaki kırılmalar, ABD başkanlık yarışının seyrini belirleyecek unsurlar arasında yer aldı. 2020 seçimlerinden sonra, siyasi gerilimler sadece iki ana parti arasındaki rekabeti değil, aynı zamanda halkın hayatını da etkileyen bir biçimde büyüdü. 2024 seçimleri, bu derinleşen kutuplaşmanın daha da belirginleştiği bir dönemde yapıldı.
Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasındaki farklar sadece politika ve ekonomiyle sınırlı değil; aynı zamanda toplumsal değerler, kültürel meseleler ve hatta kimlik siyaseti üzerinden de birbirlerine karşı koydular.
ABD ekonomisi, COVID-19 pandemisi sonrasında toparlanma sürecine girmiş olsa da, 2024 seçimlerine giden süreçte ekonominin durumu belirleyici faktörlerden biri oldu. Yüksek enflasyon, faiz oranları ve işsizlik oranları gibi ekonomik göstergeler, seçmenlerin adaylara olan bakış açılarını doğrudan etkiledi.
ABD'nin küresel rolü de seçimlerin sonuçlarını etkileyebilir. Çin, Rusya ve Orta Doğu gibi bölgelerdeki gelişmeler, seçmenlerin dış politika tercihlerini şekillendirebilir. Trump döneminin ardından, Biden yönetimi uluslararası ilişkilerde daha geleneksel bir yaklaşımı benimsedi.
Kutuplaşmış bir ortamda, seçim sonuçlarının gelecekteki Amerikan politikasının ve dünya düzeninin şekillenmesinde belirleyici bir rol oynayacağı neredeyse kesin.
Esenlikler…