Kar henüz yüzünü gösterip, beyazına hayran bırakmadı bizleri ama bizler yine de her sabah, soğuk kış günlerine uyanıyor ve yataklarımızdan çıkmakta güçlük çekiyoruz bu kentte, Konya’ da…
Aslına bakarsanız; İklimsel gerçekliğin dışında yıllar yılı yaşamın içerisinde bizleri derinden etkileyen, ilkbahar ve dahi yaz günlerini yaşıyor bile olsak, güneşin etkisini göstermesi ile hayat bulan doğaya inat, içimizde kışı yaşatan hali hazırda bir savaş ortamı da mevcut Ortadoğu’ da.
Günümüzde, ölüm, kıyım ve insanlık ayıpları ile dolu bir coğrafya; Ortadoğu!
Yaz- kış üşüyoruz bu coğrafyada! Savaşın getirdiği ölüm, tüm soğukluğu ile iliklerimize işliyor her gün…
Geçtiğimiz günlerde tüylerimi diken diken eden bir fotoğraf gördüm. Arka fonda Picasso imzasını taşıyan savaş karşıtı bir tablo: ‘Guernica’ ve önünde elinde silahla pozisyon almış üç askerin yarattığı çelişkinin yakalandığı bir ‘O AN’ fotoğrafı…
Kısaca Guernica ve yaşanan savaşın yıkımlarının resmedildiği bu tabloya göz atacak olursak eğer; İspanya halklarının iç savaş günlerine 1937 yılına dönmemiz lazım gelir.
Anlatacağım öykü gerçek bir insanlık trajedisidir. Adı Guernica. Trajediyi sahneleyen aktörler ise Faşist rejimin başkanı General Franco ile Nazi Almanya’ sının hava kuvvetleridir. Takvimler 1937 yılının ilk yazını gösterirken İspanya iç savaşı da tüm hızı ile sürmektedir. General Franco’ nun faşist güçleri, iktidarda bulunan Cumhuriyetçileri devirmek için tüm gücü ile saldırmaktadır. Franco, Hitler Almanya’ sından açıkça destek görmektedir.
Ve Guernica, güneşli bir sabaha uyandığı o gün, Nazilerin henüz üretmiş oldukları bombaların etkilerini görmek amacıyla bir deney gerçekleştireceklerinden habersizdir. Tıpkı Hiroşima ve Nagazaki gibi…
Güneşin yüzünü tüm sıcaklığı ile gösterdiği o sabah Guernica göz açıp kapanıncaya dek bir yıkıntıya dönüşmüştür. Binlerce kişi ölmüş ve binlercesi de yaralanmıştır.
Fransa’da yayınlanan ‘Humanite’ gazetesi vahşeti, yalın ve çarpıcı bir başlıkla duyurmuştur dünyaya:
“Bu sabah artık Guernica yok.”
Ve yıllar sonra Nürnberg mahkemesinde Nazi suçlarından yargılanan Mareşal Göring, Guernica için şunları söylemiştir:
“Kenti deney alanı olarak kullandık. Bu içler acısı bir olaydı. Ama başka türlüsü de olamazdı. O dönemde böylesi deneyler başka türlü gerçekleştirilemezdi.” …
Evet, Guernica unutulmadı. Barışa, halkların kardeşliğine inanan pek çok ulustan aydın, sanatçı, yazar ve şair ‘Guernica’ için pek çok eser ortaya koydu.
Lakin Guernica’ yı asıl ölümsüz kılan ise barış eylemcisi Picasso olmuştur. Picasso’ nun İspanya iç savaşını anlatan Guernica tablosu bu gün savaş karşıtlığı mevzuu bahis olduğunda hepimizin belleklerinde belirmekte, savaşla gelen ölümü gözler önüne sermektedir.
SANAT yaşamı doğrularken, SAVAŞ öldürmektedir.
Eğer başka bir kıtada geçmiyor ise ömrünüz emperyalist güçlerin Ortadoğu halklarına yaşattığı acılara bir ucundan kuşkusuz ki şahitsinizdir. Tam da bu noktada ekseriyetle önem kazanır; Yurtlarından sürülen insanları anlamak. Ki aynı kentleri paylaşmak gibi bir yaşam gerçekliğiniz varsa üstelik.
Pek tabii başkalarının acılarını görmezden gelmek gibi bir alışkanlık edinmemişseniz henüz…
Hal durum bu ise; 20. yüzyılda gezegenimizin insan eli ile nasıl bir yangın yerine çevrildiğini anımsamazsınız bile! Ne Hiroşima ve Nagazaki’ de gerçekleştirilen toplu kıyımlar, ne Nazi kamplarındaki insanlık suçları, ne Guernica, ne de ülkemiz dâhil dünyanın dört bir tarafında gerçekleştirilen katliamlar… İnsani duyguların gün geçtikçe törpülendiği bu yeni dünya düzeninde yok edilen kültürler sizleri ilgilendirmeyecektir.
İlgilendirmesi ve farkındalık yaratabilmesi ümidi ile kaleme aldım bu satırları. Unutmuş zihinlere inat geçmişte faşizmin eli ile gerçekleştirilmiş Nazi zulümlerini, insanlık ayıplarını sizlere anlatmak bu coğrafyayı bütünüyle seven bir kişi olarak boynumun borcu…
Unutmayasınız diye…
Alışmayasınız diye…
Görmezden gelmeyesiniz diye…
Atılmış bir çığlık aslında… İşte tam olarak böyle bir yazı bu yazı…