Yalnızlık biraz da yaşamak, düğüm düğüm boğazlanan kelimelerde gizli. İçini titreten, tam da ağlayacak gibi olduğun o anda gizli. Yalnızlık yanında herkesin bulunsa da bazen içinde yaşadıklarında, içine attıklarında. Sağanak yağmurun altında bir köşeye süzülüp ağlamakta, derdini yutkuna yutkuna yutmakta. Anlatamamakta hislerini ama gizleyememekte içinde barındırdıklarını. Yalnızlık yaşamak ama içindekileri yaşamak aslında.
Kimi zaman bağırmak istersin, kimi zaman sessizliğine kapanmak. Bazen acımasızdır hayat, bir an kararır dünyan. Bazen de yüzüne güler güneş gibi ve ışıldar yolların, yıldız gibi parıldar açılan kapıların. Hani bi his vardır çoğumuz biliriz ya, sokakta yürürken şöyle bir bakarız etrafa bakınırız ve bakınırız, takılır gözümüz kaybettiğimiz her anıya ve her an’a. Neden diye sorgularız, kaybettiklerimizin uzaklaştığını, bizden git gide kıyılaştığını. Sonra durmaz yaşanacaklar, ardı sıra peş peşe gelir dizilir sıraya. Durdurmaz başının ağrılarını. Dayanamaz olursun belki de ümidin kesilir artık kalbinde. Ne bir umut ne bir hayal öylece yaşarsın hayatı, nefes almak için birilerine iyi görünmek için. İşte tam da bu anda yutkuna yutkuna doldurursun yüreğine hüznünle, hıçkıra hıçkıra ağlamaktır isteğin ama direnir beynin kalbine. Anlatamazsın, bu yüzden de yalnızlıktır yaşamak içindekileri.
Sonra canına tak ettiği zaman, değişir dünyan. Bişeyler çıkarır karşına hayat. Kaderin döner döner dolaşır, ve buluverir seni. Aslında kaderinde vardır bir yörüngesi, vardır dönüp dolaşıp da yaptığı bir yolculuk. Yolculuk hemen bitmez ki, zaman alır gitmek istediğin her hayal dilimin. Mucize der çoğu insan dertleri bittiği hayalleri gerçekleştiği an. Oysa mucize değildir seni karşılayan. Her kötü olayı kaderine bağlıyorsun ya hani, her hayatının iyiye döndüğü an da kaderin olamaz mı? Vazgeçelim kaderi kötülemekten, senin yörüngen seni karşılayan kaderinde. Bazen başlangıcında, bazen bitişinde..