Rüzgarın uğultusu uyandırıyor bugün sokakları, yağmurun çiseleyeceği beliriyor göklerde, karanlıklar var pencerelerde. Sıcacık bir çay ısıtıyor içini, başlıyor gün ve kulaklarında kaşığın bardakla dansı.. Laf lafı açmayacak gibi bugün, düşünceler düşünceleri açacak gibi belli ki. Yağmurun arkasına gizlenecek acılar, hayal kırıklıkları. Süzüle süzüle akacak belki gözlerinden yaşlar bir bir. Yapraklar uçuşacak ordan oraya, bir senin kapına bir benim kapıma bir onun kapısına.
Yaşam, bir kaç bavulluk eşya kadar kısacık. Koskoca görünen ömür ardında bırakabileceğin yalnızca bir güzel iyilik zinciri belki de. Yaşadığın ve yaşattığın acı hangi gönlün hakkı? Birini ağlatmak kendi kalbinin tesellisi mi oldu artık, birini acıtmak yaşamındaki gülüşlerinin bir parçası mı, yoksa hırsının kurbanı mısın çoğu zaman. Gönlü senden yana olan birinin gözlerindeki yaşı göre göre ve bile bile canını yakabilir misin hala.. Sahi yaşam yaşamak kadar güzel değil miydi, ‘yaşamak’ acıyı da sevinci de, derdi de dermanı da, mutluluğu da mutsuzluğu da, varlığı da yokluğu da, özlemeyi de kavuşmayı da ve elbette aşkı da yalnızlığı da beraber paylaşmaktan geçer. Yaşam paylaşmaktır, yaşamak bir olmaktır. Kıskanmak, hırslanmak, korkutmak, ağlatmak, başka hayatlara karışmak, kötü davranmak değildir. Yaşam mutluluğa giderken bir iyilik zinciri oluşturmaktır aslında. Yaşam bir zincirdir, sen kendini neye yönlendirirsen o zincir seni o noktaya götürecektir. Kötülük düşünenin zincirleri bir bir kopacağı gibi iyilik düşünenin zincirleri uzar da gider.
Hayat da tıpkı bunun gibi değil mi, hayatının ipi senin ellerinde elbette. Senin bakışlarında, senin düşüncelerinde, senin kalbinde ve senin yörüngende. Kendi yörüngenin dışına çıkmadığın sürece dilediğince kur güzel zincirlerini ki sağlam olsun. Bir de bakmışsın koskoca bir ordu kurmuşsun kalbinde. Bir de bakmışsın bir bavul kadar eşyanın içine milyonlarca iyilik barındırmışsın dünyanın köşelerine. Hayat, yaşamak yaşadıkça çoğalmak, kalben. Yaşadıkça bir çiçek açtırmak hayatlara. Yaşadıkça yeşermek mesela. Yaşadıkça yeniden doğmak ve yaşattıkça güzellikleri, güzelliklerin içinde kendini bulmak.