Yarınlar

Büşra Kavasoğlu

YARINLAR

İnsan, düşünceleriyle ön plana çıkan bazen en yukarda olup bazense en diplere batan. İnsan bazen ikiye ayrılan, kimi çok konuşkan kimi de dilinden bir kelime söz çıkmayan. Çekingendir bazı insanlar, soğuk bakışlı soğuk benizli belki ya da sadece dinleyendir çoğu zaman. Kim bilir sessizliğinin ardında ne hikayeler gizleniyordur belki de, soğukluğunun altında ne gizler saklıdır. Neler yaşamıştır hayatında ya da hayat ona neleri pay biçmiştir yaşaması için. Herkes için kolay olmuyor hayat, herkesin yolunda gitmiyor günleri. Hatta ardı ardına kovalayan dertler birikiyor üst üste. Acı üstüne acı katlanıyor gittikçe. Hayata küsüyor insan, kendine küsüyor çünkü umut ettikçe yarınları daha da kötüleşiyor. Her yeni gün güneş açtıkça bir kez daha sarılıyor hayata ama gün sonunda hep biraz daha kırılıyor yeniden. Artık bırakıyor insan, öylesine yaşamaya salıyor kendini, farketmez ki bir kez daha gülümsemeleri alınıyorsa elinden.. 

Yarınları yaşamak için hep bir strateji kuruyor düşünceler, hep bir yenilik. Yenilik olmasa yeniden tutunmaya çalışmak zor bu hayata. Sonra bencilleşiyor bazılarımız işte, çekiliyor kendi kıyısına, artık doğruyu da görmekten vazgeçiyor yanlışı da. Duymak istemiyor kiminin ne dertle yandığını artık görmek istemiyor kimilerinin ne yaşadıklarını ve istemiyor hayata bir başka bakışla bakmayı. Üzülmek istemiyor, mutlu olmak istemiyor öylesine düpedüz bir hayat yaşıyor kendi kendine. Konuşmak gereksiz sadece sessizce gözlemlemek akıllıca geliyor. Sanıyor ki her sıkıntı bitmez bazıları bu dünyada sürüp gider. Halbuki ‘her gecenin bir sabahı, her karanlığın mutlaka ona bağlanan bir aydınlığı’ var elbet. Boşuna mı bu gökyüzü değişkeni, boşuna mı doğar güneş boşuna mı gelir ay gecelerimize.. Şu öylece duran ağaç boşuna mıdır sence, bir bakmışsın buz gibi soğukta dökmüş yapraklarını tek tek bir de bakmışsın baharda çiçeklenmiş binlerce kez. Görünen o ki baharlarda var yazlarda, güneşlerde var aydınlıklar da, çiçeklerde var rengarenk gökkuşakları da. Olmayan ne var ki hayatta, kötü varsa iyi de var, dertlerin varsa dermanların da var, hastalık da var muhakkak sağlık da, üzülmek de var mutluluk da. Bir düşün ne çok şey var, zıtlık da olsa. Konuşmadan kabuğunda duramaz ki insan daima, sesin varsa soluğunu takip et, sesin yoksa kendini keşfet. Kalbini dinle duymuyorsan bile, o daima seni götürür doğru dileklerine. İyi olanı da gör kötü olanı da, bunun için hayata küsme iyiyi savun daima ve umut olmasa kalbinde bunun hissi bulunur muydu hiç, dilekler kurabilir miydin kendi kendine, hayal döngüsünde gezebilir miydin hem düşüncelerinle hem kalbinle. O halde hayat bir iyisiyle bir kötüsüyle, bir üzüntüsüyle bir gülümsemesiyle yani her şeyiyle kabul edilebilecek kadar önümüzde. Kendi kıyına çekilmek yerine başka kıyılarda gezinip umutlarının peşinden gitsene, belki de vakti gelmiştir hayatla barışmanın, vaktidir artık güzel yarınlarının..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.