Dünya sana neyi ifade ediyor baktığında? Nasıl tanımlıyorsun onu ya da görünümü nasıl, ne anlamlar katıyor ilk bakışında. Hani ben derim sen dersin o der, yani herkesin dediği tek şey ilk bakış. İlk bakış ne hissettiriyor sana. İş görüşmende, ilk izlediğin tiyatroda, en duygulu zamanında ilk dinlediğin müzikte, bahar geldiğinde ilk dokunduğun çiçekte, günün ilk güneşinde, sevgilinle ilk bakışınız birbirinize. Daha bunun gibi sayısız her şey, yani hayatımız, hayatımıza anlam katan ilk bakışlarımız.
Dünya sadece üzerinde yaşadığımız yer ya da bi gezegen mi senin için. Hayat sadece tanımlardan ve bilgilerden ibaret olmadığı gibi elbette gezegeninde bulunduğumuz yer de öyle değil. Dünyaya bakınca bizi ilk karşılayan renklerine bakalım, tanımlar değil görsellere yoğunlaşalım. Beynimiz ve duygularımız renklerle hareket ediyor aslında. İnsan renklere fazlaca odaklı ve fazlaca refleks ışığında yaşıyor. Dünya çoğunluğuyla maviliğiyle büyülüyor bizi. Mavi, insanın ilk bakışıyla ferahlık veriyor kalbe, adeta büyülüyor insanı. Güven veren bir etkisi var üzerimizde. Sonsuzluk gibi, rahatlatıcı ve huzur verici. Söz gelimi, insanlar genelde ruh hali kötü bir duruma geldiğinde kendini deniz kıyısında bulur ya da bulunmayı ister. Sanki derdin uzaklaşıyor gibi o an, durur dinlersin sessizliği. Bir yük hafifletirsin omuzlarından. Sularda bile kullandığımız sıcaklık ayarında maviyi seçeriz, buz gibi bir su ferahlatır bizi. Yani nereye gidersek gidelim mavi çeker bizi. Mavi dünyamızın aslında ta kendisidir.
Kırmızı alarm gibidir, yangın gibi ateş gibi. Tutkulu her şey de, acı veren her tat da yani reflekslerimizin alarmı gibi seçilmiş tam olarak da. Sarı kendi arasında bir döngü gibi, belirsizlik gibi. Bazen pozitif bazen negatif gibi. İşte insan beyni görsellerle yaşamaya, görsellere inanmaya oldukça alışmış. Şimdilerde de öyle hayatımızda, birini kimle görsek reflekslerimiz kamçılıyor beynimizi. İyi olan her şeyi kötüye çeviriyoruz. Çünkü alışıyoruz, bize sunulan görselleri beynimize kazımaya alışıyoruz biraz daha ve biraz daha. Şimdi biraz beyin fırtınası gerekse, sevginin rengi ne olurdu bi düşün bakalım..
Bana göre, sevgi kalbinin güzelliğinin yürüdüğü her yerde, kimi zaman fırtınaların estiği kimi zaman gökyüzünün ışıldadığı ve kimi zaman da güneşin doğduğu yerde, bazen de şafağın gölgesinde..