Sanki bugün bir başka güneşin doğuşu, sanki bugün bir başka baharın kokusu. Kelebekler dolanıyor havalarda biri mavi diğeri yeşil, bir bakmışsın ağacın dalında bir bakmışsın parmağının ucunda.. Bir başka bugün gökyüzü, hafiften bir esinti var rahatlatırcasına. O var aklında, sevda var, aşk var. Özlemi var kokunun, gülüşün, bakışın.. Var mutlaka bir damla gözyaşın. İki kelimelik sanki hayat, varsın ve yoksun. Tek kelimelik sanki aşk, ya tutuluyorsun ya da tutuluyorsun. Seçenek yok ki, karşılık ya bulursun ya kalakalırsın bir başına.
Rüzgarı yoktur hasretin, daima kasvetlidir yüreğin. Güneşin batışına dek, çimlerin üzerine serilir doğanın ahengini izlersin. Türlü türlü hayallere kapılır zihnin, bir bakmışsın kız kulesine bakıyor gözlerin bir de bakmışsın Ayder Yaylası’nda keyif çatıyor bedenin. Ne çok kapılır insan, olacak ve olmayacak her hayale, ne takıntılıdır insan olacak ve olmayacak herşeye. Halbuki böyle midir insan, olacak herşeyi adım adım tepmeli mi üç günlük ömrün vakitsizliğinde.
Bugün sanki bir başka bahar, bugün sanki bir başka gecenin dokunuşu gökyüzüne. Bugün güneşin doğuşu kadar batışı da bir başka. Bugün yüreğinde bir aşk var, sevgi var, bugününe ve yarınlarına özlemin var. Bugün dokun ellerinle limon kokulu ağaçlara, çünkü bugün bir başka geldi bahar yazlara, bir başka koktu sokaklar limon ağacıyla. Bırak bütün dertlerini ve tepme bütün geleceğinin mutluluğunu adımlarınla. Sevgiye adımla, aşka adımla.
Bugün bir başka uğrasın bahar sana,
Limon kokusuyla..