EKVATOR
Toplanmış kuşlar şimdi, güneşin parıltısıyla açacaklar taze çiçekler. Bir esinti geziyor sokaklarda bir fısıltı bir sessiz uğultu ya da, şafak vaktinin seyrinde kimileri, bir bakmışsın biri pencere kenarında birileri de mavi rüyasında ve birileri daha var kalbinin sızısında. Hayat kimine pembeleriyle donatılmış bir mevsim, kimineyse bembeyazıyla kar gibi kaplanmış üşüten bir kış mevsimi gibi. Bazısına adaletsiz bazısının her tarafına mutluluk serpilmiş gibi.
Ölçümü yoktur hayatın, bir Ekvator değil bir çember değil bir yörünge değil yürüdüğümüz onca yol. Bir kuytudan geçiyor hayatlarımız bir zirveye geliyor bazılarımızın hayatı kimi zaman. Bazen umut ve hırs yan yana gelince yükseliyor insan, özgüveni çoğalıyor hayatı bambaşka bir bahçeye dönüşüyor. Birileri aşkı kovalıyor birileri başarıyı, herkes bi tarafı seçiyor umutlanmak için azimle çabalamak için. Rengarenk açan çiçekler kadar güzel hepimizin hayatı, rengarenk gökkuşağı kadar da. Ama kimi dönem bir kapkara geceye bürünür kimi süreçte gelir ışığımız karanlıkta kalan taraflarımıza. Yoktur yalnızlık, yalnızım diyen insan da koskoca bir boşluktadır. İnsan yanında daima Yaratıcısı varken asla yalnız değildir, asla Ondan başkasına muhtaç da değildir. Şimdi boşluktaysan işte o boşluktan kaldır başını, işte pencerenin arkasında görünmeyen hayatın, işte şükredebilmek için sıralanmış sahip oldukların. Hayat köşeye çekilip de bir şeyleri savunman değil, karşılaştırman da değil. Hayat bulunduğun yeri ve sahip olduklarını kabul edebilmektir. Onlarla mutlu olabilmeyi öğrenip, yolculuğunu azimle bitirebilmektir. Ne yörüngeye takılsın ayakların ne de bitmek bilmeyen o çembere, hayat o dönüp durduğun çemberin daima dışında daima senin ellerinde..