Barış

Büşra Kavasoğlu

BARIŞ

Sessizliğin de bir kalabalığı vardır. Dilinden dökülen tek bir kelimeye karşılık verilen çoklarca öğüt vardır. Kafanı bulandıran ışıklar mı ararsın, başının etrafında dönüp dolaşıp duran laf kalabalıkları mı. Ne aramazsan onu tam da yanıbaşında bulursun biraz da. Sessizsin bağırmak istesen gücün yok, içinden haykırmaya çalışsan da seni kimseler duymuyor. Yüreğinin bir kenarında biriken o sessiz kalabalığın düşüncelerini kemirmeye devam ediyor. 

Bağımsızlığın en güzel yanı farklı olmak. Nereye baksak herkes aynı çünkü, her gerginlik her üzüntü hep aynı. Bağımsız olmak hiç bir şeyi duymamak, hiç bir şeyi görmemek her yanlışın üzerini örtüp her doğruyu kendine göre kabul etmek ama sonucu ne olursa olsun saygıyı yitirmeden devam edebilmektir yoluna. Kuşkusuz biriken taraflarımız da var, gözyaşlarımız gibi. Dolup taşan yüreğimiz kızgınlıklar ve kırgınlıklarla dolu belki. Kimsenin sizi anlamak istediği yok, yırtınsanız da anlatılmıyor bazı şeyler her insana. Herkes anlamak için diretmiyor mesela. Her olayın üzerine tartışmalar gün gösteriyorsa, yaşantılar biraz daha sallanıyor mutluluğunuza ait, gülümsemeler yavaş yavaş yok oluyor belki de kendi özünüzden uzaklaşıyor gibisiniz. Belki de gibiyiz.. 

Bir mola verelim mi şu dünyaya, bir ruh yenilenmesi yaşamak biraz olsun ağlamamak, kırılmamak ve de kızmamak bizim de hakkımız değil mi demiyor musunuz hiç. Mesela hiç aklınızdan geçmedi mi ‘neden hep kendimi düşünüyorumlar’ sahiden neden öncelik hep kendimiziz. Şöyle bir Evren’i gözlemlesek maddiyatlar tükenmez mi gözlerimizde, böylesine güzel bir evrende böylesine güzel gökyüzünde ve böylesine güzel gözlerimizde ufacık bir tebessüm yetmez mi barış içinde.. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.