Az önce biri gülümsedi
Gözyaşlarım kurudu
Bir tebessüm uğradı ruhuma
Sanki dokundu tenime, canıma
Bir fısıltı duyar gibi oldum biraz,
Bir daha ve bir daha
Çağırıyor gibiydi bi ses,
Rüzgarlar estiriyordu kulağıma
Kokusu başkaydı
Okyanuslar kadar serinleten,
Menekşeler kadar hafif,
Ama sokaklara yayılıp ışıltı bırakacak kadar da naif..
Geceydi,
Yıldızlar sessizdi,
Penceremde bir ışık belirdi
Pencereme sanki bir ay indi
Ay kokulu kadın,
Senin adın ay kokulu olmalı
Hem ışığın beni sarmalı,
Hem kokun sokaklara ışıltı saçmalı
Ay kokulu kadın,
Her gece uğrar mısın pencereme?
Her gece ümitlendirir misin gözlerimi?
Anlatır mısın bana kaderi..
Ve anlatır mısın bana;
‘Nasıl mutlu olabilmeyi?’
Her dileğimi hatırlatır mısın iki yıldızı görünce
Her kokuyu unutturur musun bi tek kendini açık edercesine
Ay kokulu kadın,
Yalnızlığım sarmış kollarımı
Sessizliğim vurmuş dört duvar arasına
Ay kokulu kadın,
Dinle dileklerimi usulca
Yokluğunla beni yakma,
Ve bu rüyadan hiç uyandırma..