Efüzyonlu Otitis Media Nedir?

Berfin Yünden

Efüzyonlu otitis media akut kulak enfeksiyonunun semptom ve belirtileri olmaksızın orta kulakta sıvı toplanması olarak tanımlanmaktadır. Glue ear, mukoid otitis media, non-süpüratif otitis media, seröz otitis media olarak da adlandırılır. EOM yaygın bir şekilde çocukluk çağında karşımıza çıkan bir hastalıktır ve çocuklardaki işitme kaybının en sık rastlanan sebebidir. Aile hekimleri, pediatristler ve kulak burun boğaz hekimlerinin en sık karşılaştığı yaygın bir problemdir.

Orta kulaktaki sıvı timpanik membran(kulak zarı ) ve orta kulak fonksiyonlarını etkileyerek iletim tipi işitme kaybına, kulakta dolgunluk hissine ‘fullness’ ve bazen de basınç değişikliklerine bağlı olarak ağrıya yol açabilir. Aynı zamanda yaşam kalitesinde de bozulmaya sebep olabilir. EOM yaygın bir şekilde çocukluk çağında karşımıza çıkan bir hastalıktır ve çoğu zaman şiddetli bir belirti vermediği için gözden kaçabilen bir durumdur. Yapılan bir araştırmada 10 yaşına kadar çocukların % 90’ı en az bir atak geçirdiği tespit edilmişdir. Efüzyonlu otitis medianın %90’ı 3 ay içinde spontan olarak rezorbe olur. Fakat atakların %5 ile %10 arası 1 yıldan daha fazla sürebilir. Akut otitis media (AOM) orta kulakta biriken effüzyon 3 ay içinde düzelmezse kronik seröz otist media olarak kabul edilip aktif olarak tedavi edilmelidir. ABD’de 1995’de EOM nedeniyle tedavi edilenlerin yıllık maliyeti 4 milyar dolar olarak tahmin edilmiştir ve bugün bu maliyet daha yüksek olabilir. Çocuklardaki EOM’nin tüm dünyada yaygınlığı ve tedavisinin yüksek maliyeti; tedavi modalitelerini karşılaştırmalı olarak gözden geçirmek için önemli bir konu yapmıştır.

Efüzyonlu Otitis Media Risk Faktörleri

  • Akut otitis media sıklığı,
  • Üst solunum yolları enfeksiyonları,
  • Adenoid vejetasyon (Geniz Eti Büyümesi)
  • Sık ve kuralsız antibiyotik kullanımı
  • Doğumsal ve konjenital sorunlar
  • Prematüre doğum
  • Amnion sıvısında mekonyum,
  • Anne sütü erken terk etmek
  • Kraniyofasiyal anomaliler, (baş-boyun ve yüz bölgesinin oluşma ve gelişme aşamalarındaki aksamalar ya da sapmalar sonucu ortaya çıkan yapısal ve işlevsel bozukluklardır.)
  • Nazal – nazofaringeal patolojiler
  • Yarık damak ve dudak anomalileri

Klinik belirtiler oldukça silik olmakla birlikte;

  • İşitme sorunları çoğu zaman fark edilmez. (TV yüksek sesle izleme, söylenenleri tam işitemediği için hemen cevap vermemek veya hiç aldırış etmemek.)
  • Çocukların geçirilmiş kulak ağrıları, okul ortamındaki uyumsuzlukları, öğrenme yetenekleri ve başarı durumları hakkında; öğretmenlerinin bu konulardaki uyarıları da önemli yol göstermektedir.

Tedavi

Başlangıçta antibiyotik tedavisi uygulanır. Beraberinde mukoza şişliğini azaltan, mukus kıvamını incelten ilaçlar kullanılabilir. Alerji tanısı olan hastalarda anti alerjik tedavi eklenmelidir. Sakız çiğnemek ve balon şişirmek gibi aktiviteler östaki kanalının fonksiyonuna büyük oranda yardımcı olabilir. Bu açıdan Otovent denilen burundan hava vererek balon şişirmeye yarayan basit sistemler çok daha faydalı olabilmektedir.

Özellikle seröz otit ile beraber sık tekrarlayan akut otit atakları olan ve kreşe gitmekte olan çocukların 1 ay kadar bu ortama gönderilmemesi uygun olabilir. Biberonla beslenen çocuklarda beslenmenin yarı oturur pozisyonda yapılması tavsiye edilmelidir.

Hastalığın sonbahar, kış dönemlerinde artan viral enfeksiyonlara paralel olarak sık görülmesi göz önüne alınarak tedavi planlamasında değişiklikler yapılabilir. Yaz dönemi öncesinde tıbbi tedaviden başarı şansı artarken kış döneminde bu oran azalmaktadır.

Altı sekiz haftada uygulanan tedavilerin başarılı olmaması aynı zamanda 20-25 dB üzerinde işitme kaybı olması durumunda cerrahi tedavi tercih edilir. Kulak zarında incelme, çökme, cepleşme var ise,İç kulaktaki sinir hücrelerinin veya işitme sinirinin zarar görmesi sonucu ortaya çıkan ya da denge bozukluğu başlamışsa doğrudan cerrahi tedavi seçilebilir.

Cerrahi tedavi:

Cerrahi tedavide kulak zarına havalandırma tüpü takılır, takiben işitme kaybı hemen iyileşir. Ek olarak geniz eti ve gerekliyse bademcikler alınabilir. Havalandırma tüpü, çocuklara genel anestezi altında uygulanır, kulak zarında genellikle 8-12 ay kalır ve sonra kendiliğinden düşer ya da doktor tarafından alınır ( 15 ay sonrasında düşmeyen grommed tüpler). Genelde tüpün alınması için ekstra bir cerrahi müdahele ye gerek kalmadan ofis şartlarında olmaktadır. Bu tedavilerle hastaların büyük bölümü tam olarak iyileşir. Nadiren tekrarlayan tüp uygulamaları ya da kalıcı tüp tatbiki gerekebilmektedir ( T tüp). Özellikle tekrarlayan seröz otit şikayeti olan çocuklarda alerji, immün sistem fonksiyonları değerlendirilmelidir.

Kulak zarına tüp takılmış çocukların suyun temiz olduğu bölgelerde bir metreden fazla dalış yapmadıkları sürece denize girmelerinde genellikle sakınca yoktur, ancak özellikle yüzme havuzlarında ve sabunlu su ile duş ya da banyo yaparken vazelinli pamuk ya da uygun bir kulak tıkacı ile dış kulak yolu kapatılarak suyun tüpten orta kulağa girmesi önlenmelidir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.