Virüs Gündemi
Sağlık Bakanlığı’nın “Bir kişide koronavirüs tespit edildi.” Açıklamasından sonra panik başladı.
Herkes marketlere hucum etti.
Un,pirinç,makarna ne varsa yağmalandı.
Korkusuz halkımız bir anda yağmacılığa başladı.
Önlemin makarna stoklamak olmadığını anlamamız gerek.
Gelecek olana zaten çare yok fakat kitlesel önlemler almaktan kaçınmamak gerekiyor.
İtalya ve İran bu işi beceremedi.
Zamanında önlem almaktan kaçındıkları için;
Okulları tatil etmekte geciktikleri için..
Etkinlikleri iptal etmekte geciktikleri için..
Bu gecikmenin faturasını çok ağır bir şekilde ödüyorlar.
Virüse karşı mücadelesini en iyi şekilde yöneten ülkelerden birisi olan Türkiye bu aşamadan sonra önlem alırken çok daha sert ve tereddütsüz olmalı.
Bu açıdan okulların tatil edilmesi, maçların seyircisiz oynaması gibi kararlar gayet yerinde alınmış kararlar.
Bu yöntemlere başvurmak için virüsün yayılmasını beklerseniz zaten bir anlamı olmuyor.
Virüsün, ölümün faydası olmaz ama korkusunun gerçekten oldu.
Toplumumuz elini yıkamayıda bu vesile ile öğrendi sonunda..
Ticari zeka ile fırsatçılığı ayırmak gerek..
Dünya gündemini bu kadar uzun zamandır meşgul eden bu konu üç beş kanı bozuk yüzünden bir millete mal oldu.
Evet ani talep artışlarında, arz talep dengesi kurulamadığında fiyat artışları gerçekleşiyor doğru.
Bu boşluktan faydalanarak kesesini doldurmak isteyenler oldu.
Yalnız bu boşluğu kriz anında ihtiyaç malzemeleri olan kolonya, dezenfektan gibi ürünler üreten ve satan tüm insanlara mal etmemek gerekir.
Ticaret risktir.
Kişi alım gücünü bu ürünlerin ticaretinde kullanarak para kazanmak isteyebilir.
Her sakallıyı ahlaklı bir müslüman,her kolonya satanı sahtekar olarak görmek şu dönemde çok yanlış.
Namaz beş vakit,ahlak 24 saat farz.
Sarılmayı,tokalaşmayı gerçekten çok seviyoruz.
Bir süre dikkat edelim..
Gözlerimiz sarılsın..
Gülüşlerimiz tokalaşsın..