Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı 1979 yapımı “Korkusuz Korkak” isimli bir komedi filmi var. Bu filmi izlemeyenimiz yoktur. Burada bu filmi anlatacak değilim. Defalarca izlemişsinizdir. Zaten film dediğimiz anlatılmaz, izlenir.
Sadede gelmek için filmin bir bölümüne, aklımda kaldığı kadarıyla kısaca değinmek isterim. 79 yılının ekonomik sıkıntılarının da işlendiği filmde, biri başrolde oynayan 32 yaşındaki Mülayim Sert isimli karakter, diğeri de yaşını başını almış yaşlı biri. Bunun adı da Mülayim Ters. Mülayim Sert, daha önce yaptırdığı test sonucunu alıncaya kadar perhiz uyguluyor. Her yemeği yiyemiyor. Bu arada belki köşeyi dönerim diye piyango bileti alıyor, 7. ayda ikramiye almak için gün sayıyor.
Sıra geliyor, tahlil ve tetkiklerinin sonucunu almaya. Bu arada kendini de çok iyi hissediyor. Fakat doktordan, 6 aylık ömrünün kaldığını öğrenince yıkılıyor. Mülayim Sert’in ardından tetkik sonucunu almak için iki kişinin koltuğunda güç bela doktorun karşısına getirilip koltuğa oturtulan, yaşını başını almış ve ölümle pençeleşen Mülayim Ters isimli karakter ise doktordan, “Tetkiklerinin çok iyi olduğunu, bu tetkiklere göre daha 100 yıl yaşayacağını çünkü turp gibi olduğunu” öğrenince olduğu yerde hayata veda eder.
Mülayim Sert isimli karakteri oynayan ve altı aylık ömrü kaldığını öğrenen Kemal Sunal ise sayılı günler çabuk geçer hesabı kendini çılgınlığa verir. Öldürmesi için kiralık katil tutar, patronlarına kafa tutar, herkesin korkup kaçtığı saatli bombayı eline alır… Tüm derdi altı ay ömrü kalan ömrünü daha da kısaltmak. Hayattan umudunu kestiği anda kendisine, çıkmaz dediği piyango da çıkar ama buna sevinemez. Çünkü her geçen gün ölüme yaklaşıyor. Film bu şekilde devam ediyor.
Filmde sorun, Mülayim Sert ile Mülayim Ters’in isim benzerliğinden tetkiklerinin karışmış olması. Dosyalar karışınca haliyle sağlam adama ölüm, ahı gitmiş vahi kalmış adama ise sağlam teşhisi konmasıdır. İnanmayan tetkik sonuçlarına baksın. Çünkü dosyalar isim benzerliğinden karışsa da evrak yalan söylemez.
Buradan nereye gelmek istiyorum. Ekonomiye gelmek istiyorum. Ekonomimiz ne durumda? Mülayim Sert’in durumuna mı benziyor yoksa Mülayim Ters’in durumuna mı? Bu konuda da tıpkı iki Mülayim’in dosyaları karıştığından yanlış teşhis konduğu gibi ekonomimizin gidişatına dair söylenen iki farklı görüş var. Bir kesime göre “Ekonomimizin temelleri sağlam. Kısa zaman içinde 10 güçlü ekonomiden biri olmaya doğru ilerliyoruz. Ekonomik verilere göre ikinci ve üçüncü çeyrekte Çin’den sonra ekonomisi en fazla büyüyen ikinci ülkeyiz…”. Yani korkulacak bir durum yok. Sevinilecek bir durumla karşı karşıyayız.
Diğer bir kesime göre ise “Ekonomimiz iyi değil, can çekişiyor, hayat pahalılığı almış başını gitmiş, fiyatlar her gün insanımızı daha zorluyor ve fakirleştiriyor. Döviz ve altın durdurulamıyor. Merkez Bankamız eksi rezervde ve swap anlaşmalarıyla günü kurtarmaya çalışıyor…”.
Size, ekonomi iyi ve kötü diyenlere ait iki görüşü verdim. Hangisi daha doğru? Bu konuda hangi görüşte olduğumu söylemeyeceğim. Filmle bağlantı kurarsak, ekonomimiz 6 aylık ömür biçilen ama ölmeyip sapasağlam yaşayan Mülayim Sert’e (Kemal Sunal) mi benziyor yoksa sağlam teşhisi konan ama daha doktorun odasından çıkmadan, koltuğunda ölüp kalan Mülayim Ters’e mi benziyor? Karar ve takdir sizin. Ümit ediyorum ki ekonomimiz altı aylık ömür biçilen Kemal Sunal’a benzer. Diğer karaktere hiç benzemesin.