Ölüm dışında her şeyin bir çaresi var sözü halk arasında yaygın kullanılan doğru bir sözdür. Yeter ki nefes almaya devam edelim ve vücut fonksiyonlarımız tedaviye cevap verebilsin.
Bir eşya düşünelim ki kırılmıştır. Her kırılan yapıştırılabilir. Yapışmasa da yenisiyle değiştirilebilir.
Bir şey yırtılmış veya eskimiş olabilir. Yama yapmak suretiyle onu kullanmaya devam edebiliriz.
Bir meyveye kurt girmiştir. Kurtlu yeri kesip atmak suretiyle geri kalan kısmı yiyebiliriz.
İnsanoğlu hata ve yanlış yapabilir. Hangi birimiz hata yapmayız ki. Hatayı terk edip yolumuza devam ederiz.
Pişmanlık duyduğumuz şeyler yok mu? Hayat geriye döndürülemese de pişmanlığı içimize gömer, hayatımıza devam ederiz.
Birilerine kırılır, küseriz. Bir zaman gelir ki barışır hatta dost bile olabiliriz.
Deneme yanılma yoluyla doğruyu bulabiliriz.
Deli dolu yaşarız. Bir gün dinginleşiriz.
Yoruluruz. Dinlenince yorgunluğumuz geçer.
Uykusuz kalırız. Deliksiz bir uyku bizi kendimize getirir.
Gördüğünüz gibi her şeyin bir çözümü var. Örnekleri de çoğaltabiliriz. Daha fazlasına da gerek yok. Burada sormak gerek. Ölüm dışında çözümü olmayan başka ne olabilir? Buna kokuşma, kokuşmuşluk demek isterim. Gerçekten kokuşmuşluğun çözümü yoktur. Buna bozulma ve yozlaşma da diyebiliriz. Bozulan ve kokmuş yemeği yemez, dökeriz. Dökmekle de kalmayız. Evden uzaklaştırırız. Et de böyledir. Kokmaya yüz tutmuşsa kurtarmak mümkün değil.
Kokma, kokuşma, bozulma deyince akla sadece yiyecek ve içecek gelmez tabi. Mesela,
Toplumun yozlaşması,
Ahlaki bozulma,
Atamalarda ehliyet ve liyakati göz ardı etme,
Yargımızın adalet dağıtmaması,
Toplumda kimsenin kimseye özellikle zıt kutupların birbirine güven vermemesi,
Şüyuu, vukuundan beter durumlara rağmen adaletin, siyasetin ve toplumun sessiz kalması,
Yapanın yanına kar kalması,
Siyasetin umut vermemesi, her gelenin öncekini aratması gibi hususlar;
Toplumda, yönetimde, siyasette, adalet vb. alanlarda sınıfta kaldığımızın göstergesidir. Bunlar düzelir mi? Düzelmez diyemem ama düzelmesi çok zordur. Zira bu ve birçok alanda kokuşmuşluk, yozlaşma, savrulma had safhadadır. Bugünden yarına düzelmesine dair bir umut da yok. Çünkü bunları dert edinip çözümü için ciddi çaba göstermek gerekir. Böyle bir iradeyi de maalesef göremiyorum.
Hasılı, ölüm dışında birçok şeyin çözümü ve alternatifi olabilir. Umutsuz değilim ama kokuşmuşluk, çürümüşlük, yozlaşma ve bozulmanın giderilmesi için kuvvetli bir irade olmazsa, çözümü, ölüm gibi bir o kadar zordur.