Aynı dünya ve siyasi görüşe sahip bazı insanlar, zaman zaman bir araya geldikleri zaman “Allah falanlara fırsat vermesin. Bizdeki güç, kuvvet ve imkanlar onların ellerine bir geçerse çekeceğimiz var. Bizi çiğ çiğ yerler ve ellerinden geleni artlarına koymazlar.” şeklinde endişe ve korkularını dile getirirler. Bu durumda endişeye hem gerek yok hem var. Neden denirse?
Yaptığınız işi;
-doğru ve olması gereken şekilde yapmışsanız,
-bu yaptıklarınızda genel geçer kuralları uygulamışsanız,
-yaptıklarınızın makul bir açıklaması varsa,
-yaptıklarınızdan dolayı vicdanınız rahat ise vs.
Yarın güç kimin eline geçerse geçsin korkuya gerek yok. Çünkü bu yapılanlara başkasının bir şey demesi mümkün değildir. Zira olması gereken yapılmıştır. Haliyle endişeye gerek yok. Çünkü “Abdestinden şüphesi olmayanın namazından da şüphesi olmaz”.
Şayet;
-devri sabık uygulamışsanız,
-mevzuat ve teamülleri bir tarafa bırakarak ben yaptım oldu demişseniz,
-yaptıklarınızla birilerini mağdur etmişseniz,
-birilerinin hak ettiğini vermemişseniz,
-birilerinin hakkını ve hak ettiğini elinden almışsanız vs.
İşte o zaman korkmakta ve endişelenmekte haklısınız ve bu korku ve endişeden sizi ben bile kurtaramam. Çünkü
-eden bulacak,
-yapana yapılacak,
-incinen incitecek,
-ötekileştirilen ötekileştirecek,
-mağdur olan mağdur edecek.
Temenni etmem ama bu işler bu ülkede hep böyle yürümüştür. Birileri, onlar yaptı, ben yapmayacağım, ben adalet neyi gerektiriyorsa onun gereğini yerine getireceğim, devri sabık uygulamayacağım dese bile destekçileri; onlar bize yaptı, biz de yapacağız. Şimdi adalet zamanı değil diyerek seçtiklerine baskı yapacaklardır. Maalesef bu ülkede bundan kaçış yoktur.