Bazı Taşra Kaymakamları Ne İş Yapar? (2)

Barbaros Ulu

*Meskun mahallin dışına ruhsatı olmayan bir yere bir vatandaş bir ev yapar. Çocuğunun da okula taşınması gerekir. Çünkü mesafe uzak. Bu çocuk mağdur olmasın, güzergahı değiştirin, bunun üzerinde bir çalışın denir. İşin yoksa velinin dağ başındaki evini toplanma merkezi yapacaksın.

*Vakıftan yardım almak için gelen bir velinin açık lisede okuyan hasta çocuğu için bu çocuğa evde eğitim verin, veli ile görüşün. Bu çocuğu okula kazandıralım denir ama çocuğun okumada velinin okutmada gözü yoktur. Üstelik çocuğun odasına kimsenin girmemesi gerek.

*Muhtarlar gününde muhtarlara kahvaltı verilecek. Servisi muhtarlar yapacak değil ya. Bunun için en uygunu hizmetlileri görevlendirmek.

*Ben şu köye gidiyorum, okulu da ziyaret edeceğim, birlikte gidelim.

*İlden vali gelecek. Kılık kıyafet düzgün olacak şekilde beklenecek ve karşılanacak. Artık ne zaman gelirse. Burada saat mefhumu aranmaz.

*Dedesi ölmüş bir memur mazeret izni alacağında, bunun için okul müdürü, ilçe şube müdürü, ilçe milli eğitim müdürü parafe edecek ve imza için kaymakama çıkacak. İmzalar eksik olmayacak. Dedesi ölen personelin de imzası olacak. Yoksa onaylanmaz, geri döner. (İlçelerde kaymakamların verdiği bu mazeret iznini, il merkezlerinde üç güne kadar okul müdürleri veriyor. Çünkü buralarda yetki devri yapılmış. Küçük yerlerde ise yetki devri söz konusu değil. O yüzden bir yakınınızın hafta içi ölmemesi için bol dua edin.)

*Günümüzde salgın nedeniyle birçok toplantı uzaktan yapılmakta. İl bir saat belirleyip toplantı yapacak. Tam toplantı başlıyor ve kaymakam toplantıya veya başka bir sebep için çağırıyor. Bu müdür, ilin düzenlediği toplantıya mı katılsın yoksa kaymakamın yanına mı gitsin. Eli mahkum, kaymakamınkine gidecek.

*Kurumlar yazışmada aşağıdan yukarıya ve yukarıdan aşağıya bir silsile takip eder. Önemli ve günlü yazılar bu şekilde gelir. İlin gönderdiği yazının aynısı, gereği için kaymakamlıktan da gelir.

Örnekleri çoğaltabiliriz. Yazdığım örneklere bakarak bu tür küçük ilçelere kaymakama ihtiyaç var mı diye düşünmüyor değilim. Çünkü normal seyrinde devam eden kurumlar için kaymakamlar, ayak bağı olmanın ötesinde bir işlev görmüyor. Kendileri bulunduğu makamı ne görürler bilmiyorum ama nazarımda kaymakamlıklar bugün için hepsi birer Yalova Kaymakamlığı mesabesinde. Üstelik verdikleri stres ve devlete maddi yönden masraf olmaları da cabası. Tamam, kaymakamlıklar geçmişte önemli bir işlev görmüştür ama günümüzde ihtiyaç yok. Nasıl ki geçmişte nahiyeler bu ülke için önemli bir işlev gördü, işlevi bitince kaldırıldı ise bugün de kaymakamlıklar kaldırılmalı. Burada sadece küçük ilçelerin kaymakamlıkları değil, büyükşehir sınırları içerisindeki merkez ilçe kaymakamlıkları da kaldırılmalı. Vali varken kaymakama ne ihtiyaç var, öyle değil mi? Hele bir yerde belediye başkanlığı varken kaymakamlığa, kaymakamlık varken belediye başkanlığına ne gerek var? Bu devletin parası o kadar çok mu? Bir taraftan büyükşehir statüsü vererek büyükşehir belediyesine her türlü imkan, görev ve sorumluluk verirken doğru dürüst ödeneği olmayan ilçe belediyelerini ve kaymakamlıklarını niçin hala tutuyoruz? Bence devletin küçülmeye gitmesinde fayda var.

Hasılı, büyükşehir statüsü verilmiş bir büyükşehrin, merkez ilçelerinde ne belediye ne de kaymakamlığa ihtiyaç var. İlçe bile denmeyecek küçük ilçelerde aynı şekilde belediyeye ve kaymakamlığa ihtiyaç yok. Bir yerde devleti temsil edecek bir muhatap olacak, işleyişi takip edecek denirse buralarda ya belediye ya da kaymakamlık olmalı. İlla belediye ve kaymakamlık olacak denirse merkez ilçenin dışındaki büyük ilçelerde kaymakam ve belediye başkanı olmalı. Hiçbir bütçesi, kadrosu ve eskisi gibi iş yükü olmayan muhtarlıkların kaldırılması gerektiğini zaten söylemeye gerek yok.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.