2021-2022 öğretim yılında ilk defa üniversite okumak isteyenler için 1 milyon 10 bin kontenjan ayrılmıştı. Açıklanan yerleşme sonuçlarına göre bu kontenjanların 815 bini dolarken 120 bini lisans, 75 bini de önlisans olmak üzere 195 bini boş kaldı. Dikkat etti iseniz, boş kontenjanlar sadece iki yıllık öğretim yapan meslek yüksek okulları değil, dört yıllık öğretim yapan lisans bölümleri bile tercih edilmemiş. Üstelik lisanstaki boşluk, ön lisanstan daha fazla.
Bu demektir ki örgün programların yüzde 20’si doldurulamadı. Ek yerleştirmede ne kadarı doldurulur, şimdiden bir şey söylenemez ama baraj puanlarının düşürülmesinin bile kontenjanları dolduramadığı görülmektedir.
Yenidenhaber.com sitesinde “Değersizleştirilen yükseköğretim" başlıklı yazısında Şenol Metin Konya’daki devlet üniversitelerinin hangi bölümünü kaç kişi tercih etmiş, buna dair bazı bilgilere yer vermiş:
Bu bölümler ve daha nicesi gereksiz bölümler mi? Hayır. O halde niçin
boş kaldı? Bunun üzerine fazla kafa yormaya gerek yok. Çünkü öğrencilerimiz, bir bölümü tercih ederlerken mezun oldukları zaman o bölümün istihdam durumuna bakar. Eğer istihdam imkanı yok veya bir daralma söz konusu ise o bölümler kolay kolay tercih edilmez. Kontenjanların boş kalmasının tek ve en önemli sebebi budur.
Maalesef bu ülkede hangi alanda kaç yıl sonra kaç elemana ihtiyaç var, kaç üniversite bu ihtiyacı giderir, planlaması yapılmadı. Hala da yapılmıyor. Her ile birden fazla üniversite kondurmayı, tercih edilmeyeceği bilinmesine rağmen istihdam imkanı olmayan bölümleri açmayı marifet bildik. Neredeyse devlet politikası haline getirdik. Normal bölümleri açmakla kalmadık: İhtiyaç yok, haddinden fazla bu alanda mezun var demedik. Üç-beş öğretim görevlisine getirisi olacak diye bu bölümlerin ikinci öğretimlerini de açtık ve hala bu ikinci öğretimleri devam ettiriyoruz.
Bir il veya ilçede; esnaf faydalanacak, ticaret canlanacak diye oraya üniversite açmanın, istihdam imkanı olmayan bölümleri dayatmanın, birkaç öğretim görevlisi nemalanacak diye birçok bölümde ikinci öğretimi devam ettirmenin, gençleri oyalamanın ve onların geleceğini yok etmenin bir gereği var mı? Kime sorarsan hiçbir gereği yok ama burası Türkiye.
Meram ediyorum, bu ülkenin siyasetine ve ülkenin yükseköğretimine yön veren ve planlayanlar, istihdam imkanı olmayan bu bölümleri ne zaman kapatacaklar? Kapattılar. Bu binaları ne yapacaklar? Binaları değerlendirdiler. Buralarda görev yapan akademisyen ve diğer personeli ne yapacaklar? Haydi bunu da hallettiler. Bu okullardan mezun olan işsizler ordusu için bir B planları var mı? Niye olsun ki? Biz okuturuz. Gerisi bizi ilgilendirmez. Zira kim ne yaparsa yapsın. Temel felsefemiz bu.