Fetih ve Ahmet Özcan caddeleri alternatif yollarımızdan biri ve önemli bir işlevi yerine getiriyor. Gördüğüm kadarıyla bazı yerlerde üç şeritli olsa da iki şeridi işleyen bir yol. Bir ışığa yakalanan, 60 hızla gittiği takdirde bir daha ışığa yakalanmıyor. Çünkü caddede yeşil dalga var. Araçlar zamanında kalkar, yolun sağında ve solunda gezinmez, ara yollardan hızı kesen araçlar girmezse, pat önünde biri durmazsa, hiç ışığa yakalanmadan iki şeritli yoldan Ahmet Özcan Caddesinin son ışıklarına kadar varmak mümkün. Çünkü yeşil dalgada saniyeler bile önemli. Bazı sürücülerde duyarlılık olmadığı için yeşil dalga çoğu zaman geçerli olmuyorsa da her ışıkta durmaktan iyidir.
Niyetim bu iki caddeyi anlatmak değil. Burada bir aksaklığa ve trafikteki kargaşaya dikkat çekmek istiyorum. Meram İtfaiye ışıklarından sağa dönüp önümüze gelen ilk ışıktan sonra yol iki şeritli olmasına rağmen tek şeride iniyor. Çünkü şeridin bir tanesi, sağ taraftaki yüksek katlı bina sahiplerinin araçları tarafından işgal edilmiş durumda. Çünkü bir ışıktan diğer ışığa kadar yolun sağı kat maliklerinin park yeri. Işığa iki şerit olarak gelen araçlardan, yolun sağında olanlar, yollarına devam etmek için sola sinyal vererek sol şeritten gelen araçların önüne geçmek zorunda kalıyor. Bu da trafiği aksatıyor.
Ana caddeye araç park edilmesini, park edilen araçların sabahtan akşama orada durmasını inanın anlamış değilim. Oradan geçerken bu yolda park yasağı olması lazım diyorum ama gözüme çarpan bir yasak da göremedim. Gördüğüm kadarıyla evi cadde boyunda olan kat maliklerinin araçlarını ana caddeye park etmesinin önünde hiçbir engel yok. Bu yüzden trafiği tek şeride indirecek şekilde yol boyu park etmeleri analarının ak sütü gibi kendilerine helal. Çünkü ne park yasağı var ne belediye bir şey diyor ne trafik buraya park etmek uygun değil diyor ne de aracını park edenler biz buraya aracımızı park ederken, buradan kalkarken ve park esnasında akan trafiği engelliyoruz. Bu yüzden araçlarımızı ara ve arka sokaklara koyalım diyor.
Burada, sakinlerin araçlarını park edeceği yer yok. Nereye koysunlar. Mecburen yola koyacaklar diyebilirsiniz. Pekala, ara ve arka sokağa koyabilirler. Bunun için biraz yürümeleri gerekecek. Vatandaş, aracını trafiği engellemeyecek şekilde uzağa park edip niye yürüsün. Çünkü bizim anlayışımızda; ev alırken, dükkan kiralarken sadece ev ve dükkanı kiralamıyor veya almıyoruz aynı zamanda yol da bizimdir. Pencereden görecek şekilde aracımız gözümüzün önünde olacak. Trafiği aksatıyormuş. Bu bizim meselemiz değil. Olsa olsa sürücülerin meselesi olur. Yola çıkmışlar ve bu yolu kullanıyorlarsa, ona da katlanacaklar. Millet olarak bakış açımız bu maalesef.
Ahmet Özcan Caddesi çok eski bir cadde olsa, geçmişte planlama eksikliği var diyeceğim ama bu caddenin trafiğe açılmasının fazla bir geçmişi yok. Öyle zannediyorum, buralara bina dikilirken birkaç daire daha fazla çıkarılsın düşüncesiyle park yerleri es geçilmiş. Nasılsa bizim milletimiz işini bilir denmiş olmalı.
Sebep her ne ise bu aşamadan sonra buradaki binalar yıkılamayacağına göre sorumlu yetkililerden istediğimiz, yolu tek şeride indiren bu alternatif ana caddeye araç parkını yasaklanmaları, burada oturanların binanın arka taraflarına araçlarını park etmeleri için bir planlama yapmalarıdır.