Türkiye 2024 Mart mahalli seçimlerine hazırlanıyor. Daha doğrusu siyasiler hazırlanıyor.
Bir beş yıl şehrini seçecek adaylar açıklanmaya başlandı. Seçime üç aydan daha az bir süre kalmasına rağmen adayları belli olmayan şehirler var.
Seçim startı verilmediğinden midir yoksa seçmen pek önemsemediğinden midir ya da seçmenin seçimden önce başka dert ve öncelikleri olduğundan mıdır, piyasada bir seçim havası yok. Halihazırda eskiye oranla bir gerilim de söz konusu değil.
Umulur ki;
Gerilimsiz, stresi yüksek olmayan bir seçim olur.
İddialar, iftiralar, algılar, töhmetler, belde aşağı vurmalar havada uçuşmaz.
Centilmence bir seçim olur.
Adaylar eşit şartlarda yarışır.
Seçim hayat memat meselesine getirilmez.
İdeolojik değil, hizmet anlayışlı ve şehir yönetiminin ön plana çıkarıldığı bir propaganda dönemi geçirilir.
Din, milliyetçilik, Atatürk seçim malzemesi yapılmaz.
Önceki seçimlerde olduğu gibi beka meselesine indirgenmez.
Seçmeni ikna edenin kazanacağı bir seçim olur.
Dün camiye gitmeyen siyasi, seçim sathı mailine girildiği zaman soluğu camide almaz. Cemaatle namaza başlamaz.
Rakiplerine karşı edebi ve nezaketi elden bırakmaz.
Seçimi kazanmak için her yolu mubah görmez.
Hiçbir aday uçuk kaçık vaatlerde bulunmaz. Makul, ülkenin ve şehrin yararına vaatlerde bulunur.
Seçim ekonomisi uygulanmaz.
Korku siyaseti yapılmaz.
İyi olanın, şehrin hayrına olan adayın kazanması temenni edilir.
Memleket için elzem olan şeylerin yerine getirilmesi seçim dolayısıyla ötelenmez.
Seviyeli bir rekabet ortamı olur.
Kazanan ve kaybedenden ziyade şehrin ve şehir insanının kazanması temenni edilir.
Adaylar ve siyasiler birbirini düşman gibi görmez.
Seçmen kutuplaştırılmaz.
Herkes seçim sonucuna ve seçmenin sandıkta verdiği karar ve tercihe saygı duyar.
Az mitingle, gürültüsüz, trafiği kilitlemeyen, çevreyi kirletmeyen, az masraflı, insanımızı rahatsız etmeyen sessiz bir seçim dönemi geçirilir. Kimsenin huzuru bozulmaz.
Sonuçta kazanan şehir, şehir insanı ve ülke olur.