“Mesela, son 21 yılın enflasyon ortalaması yüzde 15'in altındadır.
Bu ortalama rakamın 1970'lerde yüzde 34,
1980'lerde yüzde 44,
1990'larda yüzde 74 seviyelerinde olduğunu unutmamalıyız.
Yani biz, Türkiye'nin sadece güncel değil, çok eskilerden beri gelen kronik bir sorunuyla mücadele ediyoruz.
Bu mücadelede enflasyonu yüzde 6'lara kadar düşüren de yine biz olduk." (Recep Tayyip Erdoğan)
Bu gerçekler üzerine söz söylemenin bir gereği yok ama bu gerçekleri görmek istemeyenler için biraz açalım. Çünkü yandık, bittik, çok kötüyüz diyenlere bu gerçekler kapak olsun. Buna rağmen inanmayan olursa, geçmiş kronik enflasyon tarihçesini baksın. Zira halebi oradaysa arşın burada. Ölçmeyi bilirse tabi.
70’lere bakalım. % 34 enflasyonla, ölmeden bugüne iyi gelmişiz. Benim burada merakım, bu yıllar yokluk dönemiydi. Tüp, yağ kuyrukları yaygındı. Bu yokluk dönemleri zannedersem, ülkenin 70 sente muhtaç olduğu yıllar. Ülke bu kadar yokluk içinde iken bu kadar fakirlik varken bu yüksek enflasyon nasıl olur. Söz konusu bol koalisyonlu ve azınlık hükümetleri olunca demek ki enflasyonla mücadele edememişler.
80’ler daha bir felaket. Askeri dönem ve tek başına hükümetler dönemi. Asker, kardeşin kardeşi öldürdüğü güvenliği ön plana alınca, enflasyonla mücadele edememiş belli ki. Tek başına hükümet kuran da ülkeyi çağ atlatmaktan enflasyonla mücadeleye vakit ayıramamış.
90’lar ise 74 ile başı çekiyor. O yıllar ikili, üçlü, dörtlü koalisyonlu dönemler. Belli ki ortaklar birbirleriyle uğraşmaktan enflasyonla mücadeleye zaman ayıramamışlar. Koalisyonların biri yıkılıp diğerleri kurulmuş. Haliyle Adriyatik’ten Çin Seddine hayali hayal olarak kalmış, seçim yatırımı iki anahtar da gerçekleşmemiş. Bunlar gerçekleşmediği gibi ülkeyi iki defa büyük ekonomik krize sürüklemişler. Krizin birini ekonomiyi düzeltsin diye getirdikleri ekonomi profesörü zamanında oldu. Diğeri ise en dürüst diye nam salan siyasetçi zamanında. Öyle zannediyorum, yüzde 74 enflasyonla halk inim inim inlemiştir.
Farkında iseniz, 70, 80 ve 90’lı yılların enflasyon oranlarının birler basamağı hep dört rakamlı çıkmış. Bu rakamlar doğru ise dörtlerin bir hikmeti olmalı ama anlayamadım.
Son 21 yıl ise tek başına hükümetlerin peşi sıra kurulduğu ve ülkenin istikrara kavuştuğu yıllar. İstikrar olunca, kronik sorun enflasyon sahibine göre kişnemiş. 70 yılından beri 34, 44 ve 74 şeklinde yukarıya doğru tırmanan enflasyonlardaki dört rakamının hikmetini de bir tarafa bırakarak 15’in altı ortalaması yakalanmış. Bugün yüksek olsa da bir vakit % 6’lara kadar düşmüş. Bu da kronik sorunla mücadelenin nasıl olması gerektiğini gösteriyor.
Hasılı, kronik sorunumuz enflasyonla mücadelede geçmişe oranla çok çok iyi durumdayız. Bugün çok yüksek olduğuna bakmamak lazım. Çünkü adı üzerinde kronik. Kronikle de uğraşmak da o kadar kolay değil. Doksanların yüzde 74 ortalaması bizi bugünlere getirmiş ve o zaman öldürmemişse 21 yılın ortalaması yüzde 15'in altında bir enflasyon bize hiçbir şey yapamaz. Unutmayın tek yapacağımız 2021, 2022, 2023 enflasyonuna bakmak değil, 21 yılın ortalamasına odaklanmak ve bardağa boş tarafından ziyade dolu tarafından bakmak önemli. Bunun için de iyi niyet lazım. Üstelik yine biz indireceğiz sözü de bizi sevindirmeli.