Kabaca belirtmek gerekirse, bir suç isnadı ile tutuklanan ve henüz suçlu olup olmadığı belli olmayan yargılaması devam eden kişilere tutuklu, cezası kesinleşmiş olup cezasını çeken kişiye de hükümlü denilmektedir.
Tutuklu ve hükümlüler 506 sayılı Kanun(ve 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi) kapsamında istisnai olarak ve 01.01.2004 tarihinden itibaren yalnızca ceza ve infaz kurumları ile tutukevleri bünyesindeki tesis,atölye vb. yerlerde çalıştırılmaları kaydıyla ve sadece iş kazası,meslek hastalığı,analık ve hastalık sigortası kapsamında sigortalı sayılmışlardır.
Bağ-Kur kapsamında sigortalı olan kişilerin tutuklanmaları veya hüküm giymeleri halinde Bağ-Kur sigortalılıkları işçilerden farklıdır.
Bu yazımızda Bağ-Kur sigortalılarının(4/b sigortalılarının) tutuklanmaları veya işledikleri bir suçtan dolayı mahkum olmaları halinde bu sürelerde sigortalı olmak hak ve yükümlülükleri hakkında bilgi verilecektir.
Bilindiği gibi Bağ-Kur sigortalılığı, 01.10.2008 tarihinden önceki dönemde 1479 sayılı Kanun kapsamında (uygulamada esnaf Bağ-Kurlular) ve 2926 sayılı Kanun kapsamında(uygulamada tarım Bağ-Kurlular) olanları kapsamakta iken her iki sigortalı tipi de 01.10.2008 tarihinden sonraki dönemde 5510 sayılı Kanun kapsamında yürütülmektedir.
1479 sayılı Kanun'un 24,25 ve 26 ncı maddelerinde kimlerin Bağ-Kur sigortalısı olacakları,sigortalı sayılmayanlar, kayıt ve tescil işlemleri vb. hususlara yer verilmiştir.Gerek anılan maddelerde gerekse 1479 sayılı Kanun'un diğer maddelerinde tutuklu ve hükümlü olan kişilerin Bağ-Kur sigortalısı olamayacaklarına ilişkin herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.Aynı durum 2926 sayılı Kanun kapsamındaki tarım sigortalıları için de geçerlidir. Her iki Kanun'a göre sigortalı olmayı gerektiren koşulların sağlanması halinde(vergi kaydı,oda kaydı,şirket ortağı vb.) kaç yıl tutuklu veya hükümlü kalınırsa kalınsın cezaevindeki bu nitelikteki kişiler Bağ-Kur sigortalısı olarak sayılmak zorundadırlar.Doğal olarak bu bölümde yer verilen açıklamalar 01.10.2008 tarihinden önceki dönem için geçerli olacaktır.
01.10.2008 tarihinden önceki dönemde tutuklu ve hükümlü olan kişilerin, şayet vergi mükellefiyetleri veya şirket ortaklıkları,ziraat odası kayıtları gibi anılan dönemde geçerli olan sigortalı olma niteliklerini ortaya koyan kayıtları devam ettiği sürece, bu kişiler zorunlu olarak Bağ-Kur sigortalısı sayılmak durumundadır.
Önemle belirtmeliyiz ki, tutuklandıklarında Bağ-Kur tescili yapılmamış olanlar yönünden 04.10.2000 ve 01.10.2008 tarihleri milat olup, bu kişiler için gerek 4659 sayılı Kanun gerekse 5510 sayılı Kanun'un geçici 8.maddesine göre işlem yapılması gerekmektedir.
01.10.2008 tarihinden sonra SGK uygulamaları müdürlükler arasında farklılık arz etmektedir. Bazı SGK müdürlükleri bu durumdakilerin 4/b sigortalılıklarını devam ettirirken, bazıları da ettirmemektedir. Esasında 5510 sayılı Kanun'un sigortalı sayılmayanları düzenleyen 6 ncı maddesinde bu yönde bir düzenleme yer almamaktadır. Yine bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar yönünden 5nci maddesinde de bu yönde bir düzenleme yer almamaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun bazı il müdürlükleri, 5510 sayılı Kanun'da açık bir düzenlemenin olmaması ve kişilerin tutuklu veya hükümlü oldukları dönemlerde de ticari-zirai vb. faaliyetlerine temsilcileri marifetiyle devam ettiklerini,vergi mükellefiyetlerinin de devam ettiğini ileri sürerek tutuklu ve hükümlüleri 4/b sigortalısı kabul etmektedir.
Bazı İl Müdürlükleri ise 5510 sayılı Kanun'un 41/f maddesinde yer alan hizmet borçlanmalarına ilişkin düzenlemeyi gerekçe göstererek, 4/b sigortalısı olmayı gerektiren şirket ortaklığı,vergi mükellefiyeti,oda kaydı vb. olsa dahi sigortalı saymamaktadır. 41/f maddesinde yer alan düzenleme;" sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri borçlandırılarak, borçlandırılan süreler sigortalılıktan sayılır" şeklindedir.
4/b sigortalılığı 4/a sigortalılığından tamamen farklıdır. 4/a sigortalılığında hizmet akdine dayalı olma ve fiili çalışma koşulu varken,4/b sigortalılığında sigortalının fiilen ve bizzat çalışması aranmamakta, bu kişinin vergi kaydı,oda kaydı,şirket ortağı gibi kayıtlarının bulunup bulunmadığı aranmaktadır. Bir limited şirkete ortak olan kişi şirkete bir müdür atayarak ticari faaliyetini hiç şirkete gitmeden de yürütebilmekte, şirketten aldığı kar paylarına ilişkin vergilerini ise bir mali müşavir marifetiyle beyannamelerini vererek yatırabilmektedir. Böylece tutuklu veya hükümlü olan bir kimse, 5510 sayılı Kanun'un aradığı sigortalı olma koşullarını taşımaktadır.
5510 sayılı Kanun'un 41/f maddesinde yer alan düzenleme, münhasıran hizmet borçlanmasını düzenleyen bir madde olup, buna göre ancak beraat etmek koşuluyla, tutuklu kalınan süreleri borçlanma imkanı bulunmaktadır.5510 sayılı Kanun'un hiçbir maddesinde tutuklu ve hükümlülerin 4/b kapsamında sigortalı sayılamayacaklarına ilişkin bir düzenleme yer almamakta, aksine 5/a maddesinde, ceza ve infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis,atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında,iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası uygulanacağı ve bunların 4/a kapsamında sigortalı sayılacakları hükmü yer almaktadır. Kanun koyucunun 4/b kapsamındaki kişiler için istisna niteliğinde bir düzenleme yapmamış olması karşısında bu nitelikteki kişilerin 4/b kapsamında sigortalı olacakları ortaya çıkmaktadır.
Yine 12.05.2010 tarihli Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 10-ç maddesinde; “Kanun’un 4. maddesi birinci fıkrasının (b) bendinin (1 ticari kazanç,serbest meslek kazancı nedeniyle vergi mükellefi olanlar) ve (3anonim şirket yönetim kurulu üyesi,komandit şirketlerin komandite ortakları diğer şirketlerin tüm ortakları) numaralı alt bentleri kapsamında sigortalılıkları devam edenler hariç olmak üzere, muvazzaf askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri” nin sigortalı olamayacağı hükmü yer almaktadır. Yönetmelikteki bu açık düzenlemeye göre, 4/b sigortalısı olanların, sigortalı olmasını gerektiren işini bırakıp askere gitmeleri halinde dahi 4/b sigortalılıkları devam etmektedir.Aynı durum, 4/b cezaevinde bulunan ve 4/b sigortalılığına esas üyelik kayıtları cezaevindeyken de devam eden kişiler için de geçerli olmalı ve bu kişilerin 4/b ) sigortalılıklarının devam etmesi gerekmektedir.