İş güvenliğinde, hazırladığınız risk değerlendirme raporu , başınıza dert açabilir.

Arif AYTÜRK

30.06.2012  Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile bu Kanuna dayanılarak çıkarılan Yönetmeliklerle  artık iş sağlığı ve güvenliği bağımsız bir yasal düzenlemeye kavuşmuş ve bir çok yenilik iş hayatına gelmiştir.

Bunlardan en önemlisi,iş güvenliğinde "reaktif" dönemin sona ererek artık "proaktif" bir dönemin başlamasıdır.Bunun doğal sonucu olarak işverenler bir iş kazasının olmasını beklemeden, işyerlerindeki tüm tehlikeli önceden belirleyip, bu tehlikelerin doğurabileceği riskleri tanımlaması ve buna göre önceden tedbir alması gerekmektedir. Uygulamada buna risk analizi ve risk değerlendirmesi denilmektedir.

6331 sayılı Kanun'un 4/c maddesinde işverenin genel yükümlüğü başlığı altında  işverenin risk değerlendirmesi yapacağı veya yaptıracağı keza aynı Kanunun 10/1 maddesinde" İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür."

denilmek suretiyle, risk değerlendirmesi yapılmasının zorunlu olduğu açık bir şekilde düzenlenmiştir.

6331 sayılı Kanun'un 26/ç maddesine göre ise,  risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverene 2018 yılı için  aşağıdaki tablonun birinci bölümündeki cezalar, aykırılığın devam ettiği her ay için ise ikinci bölümündeki cezalar.

Kanun Maddesinde Sözü Edilen Fiil

2018 Yılında Uygulanacak Ceza Miktarı (TL)                                                                                               (Yeniden Değerleme Oranı %14,47)

 

10 dan Az Çalışanı Olan İşyerleri

10-49 Çalışanı Olan İşyerleri

50-+ Çalışanı Olan İşyerleri

 

AZ TEHLİKELİ (Aynı miktarda)

TEHLİKELİ (%25 artırılarak)

ÇOK TEHLİKELİ (%50 artırılarak)

AZ TEHLİKELİ (Aynı miktarda)

TEHLİKELİ (%50 artırılarak)

ÇOK TEHLİKELİ (%100 artırılarak)

AZ TEHLİKELİ  (%50 artırılarak)

TEHLİKELİ  (%100 artırılarak)

ÇOK TEHLİKELİ (%200 artırılarak)

10/1 Risk değerlendirmesi yapmamak veya yaptırmamak.

4.641

5.801

6.961

4.641

6.961

9.282

6.961

9.282

13.923

TL

6.963

8.703

10.444

6.963

10.444

13.926

10.444

13.926

20.889

TL / Aykırılığın devamı halinde her ay 

Görüldüğü gibi, risk değerlendirmesi yaptırmamak son derece ağır yaptırımı olan bir eylemdir.

Risk değerlendirmesinin yapılıp yapılmadığı göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müfettişleri tarafından denetlenmekte ve idari para cezaları da müfettişler tarafından yapılan teftiş ve incelemeler sonucu verilmektedir.

Bu yazımızda işverenlerin yanlış uyguladığı başka bir uygulama üzerinde durmak istiyoruz. Zira risk değerlendirmesi, işyerindeki muhtemel tehlikelerin neler olduğunu ve önlem alınmadığı takdirde hangi risklerin oluşacağını belirleyen raporlardır. Buna göre çok acil önlem alınması gereken tehlikeler yanında zaman içinde tedbir alınması gereken tehlikeler de raporda tek tek belirlenir. Söz konusu raporlarda mutlaka işverenin de imzası bulunur. Çünkü uzmanı tarafından hazırlanan bir risk değerlendirme raporundaki tehlikelerin ortadan kaldırılması yahut etkisinin azaltılması gibi önlemlerin alınmasında tek yetkili kişi işverenlerdir. Çünkü her tedbir, ayrıca bir maliyete katlanmayı da gerektirmektedir. Risk değerlendirme raporunun işverene imzalatılması, işverenin, işyerindeki muhtemel tehlikelerden ve doğabilecek risklerden haberdar olduğu ve önlem alması gerektiğini bildiği anlamına gelir.

Bir işyerinde iş kazası meydana geldiğinde ise,kazanın şiddetine göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı(SGK) müfettişleri işyerinde inceleme yaptığı gibi, Cumhuriyet savcılıkları da şikayet üzerine,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 89.maddesinde

Suçun basit halinde verilecek ceza 3 aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.Ancak,mağdurun; a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, b) Vücudunda kemik kırılmasına, c) Konuşmasında sürekli zorluğa, d) Yüzünde sabit ize, e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına, neden olmuşsa, verilecek ceza %50 arttırılır. mağdurun; a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, d) Yüzünün sürekli değişikliğine, e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, neden olmuşsa, verilecek ceza  bir kat artırılır. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (5) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak,  suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.

Yine iş kazası sonucu işçi ölmüş ise, Cumhuriyet Savcılıkları, Türk Ceza Kanunu'nun 85. maddesine göre soruşturma başlatır. Anılan maddede; taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişinin, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı" hükmü yer almaktadır. Kazanın işverenin bilinçli taksiri yahut olası kastı sonucu meydana gelmesi halinde ise, yukarıdaki maddeye göre belirlenen cezanın 1/3’ten 1/2 oranına kadar arttırılmasıyla tespit edilir.

Bilinçli taksir, tedbirin alınmaması halinde sonucun meydana gelmesinin öngörülebilir olmasıdır. İş Kazaları yönünden konuyu incelediğimizde, iş güvenliği uzmanı ve oluşturulan ekip tarafından işyerindeki muhtemel tehlikeler belirlenerek, doğabilecek riskler öncelik sırasına göre  düzenlenen raporda işverenin bilgi,görgü ve onayına sunulduğuna göre, tedbir alınmaması durumunda kazanın meydana geleceği ve işçinin yaralanacağı/öleceği işverence öngörülmek durumundadır. Bu durum ise bilinçli taksirle ölüme/yaralamaya sebep olma suçunu oluşturabilecek ve  işveren bu kapsamda cezalandırılabilecektir.

İş kazası meydana gelen işyerlerine, mahkemece oluşturulan keşif heyetine bilirkişi olarak çok kez katılımımız olmakta ve işverenlerce, kendilerinin kusurlu olmadığını teyit  anlamında, "biz risk değerlendirmesi yaptırdık" savunmasını sıklıkla görmekteyiz. İncelediğimiz raporlarda, meydana gelen kazada alınması gereken tedbirlerin tek tek sayıldığı,işverene imzalatıldığı,ancak buna rağmen tedbirin alınmadığını görmekteyiz.Böyle bir durum ne yazık ki durduk yere işverenin bilinçli taksir kapsamında cezalandırılmasına sebep olabilmektedir.

Sonuç olarak, risk değerlendirme raporlarının sunulacağı makam Çalışma Bakanlığı müfettişleridir.Zira raporun hazırlanmaması idari para cezasını gerektirir. Şayet kaza sonrası mahkemelere bu raporlar sunulacak ise,mutlaka raporda yer alan öneri ve tedbirlerin harfiyen yerine getirilmesi gerekmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.