Çalışanın dünyası

Arif AYTÜRK

900 günü olmayan dul ve yetimlere artık ölüm aylığı bağlanmamaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumu’nca sigortalıların eş ve çocuklarına ölüm aylığı bağlanmasında, 5510 sayılı Kanunun 32.Maddesi esas alınmakta ve söz konusu madde hükmünde yer alan “her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmesi” koşulu aranmaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumu,madde metninde geçen  900 günlük süreye, askerlik,yurt dışı gibi hizmet sürelerinin borçlanmak suretiyle  dahil edilmesini kabul etmemekte,hiçbir borçlanma süresi dahil edilmeksizin 5 yıllık sigortalılık süresi ve toplam 900 gün hizmeti aramaktadır.

5510 sayılı Kanun’un 32.maddesine göre ölüm aylığına hak kazanılabilmesi için en az 1800 gün malullük,yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olmak yahut 4/a kapsamındaki sigortalılar yönünden her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup,toplam 900 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş olmak gerekmektedir.

5510 sayılı Kanun’un 32.maddesinde açıkça;”her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup,…” tabiri yer almaktadır.Buna göre sigortalının sigortalılık süresinin tespitinde, askerlik, yurt dışı vb.borçlanma süreleri dahil edilmeden, sigortalının ilk tescil tarihinden ölüm tarihine kadar geçen sürenin en az 5 yıl olması aranmaktadır.

Ancak 32.maddenin devamında yer alan toplam  900 günlük prim bildirilmesi koşulu ile ilgili olarak ise,yasa maddesinde, borçlanma  yönünden prim ödeme gün sayılarının dahil edilmeyeceğine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Madde metninde de açıkça görüleceği üzere “her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, cümlesinden sonra virgül ile cümle ayrılmış ve toplam 900 gün prim gün sayısının bildirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanaatimizce, yasa koyucu şayet 900 gün için de borçlanma sürelerini hariç tutsa idi, “5 yıldan beri sigortalı bulunup” tabirinden sonra virgül ile ayırmaz ve madde metnine toplam 900 gün ibaresini yazmazdı.

Türk Dil Kurumu’nca noktalama işaretlerinin anlam ve kullanıldığı yerlere ilişkin internet sitesinde virgül’ün kullanıldığı 14 yer ve anlamı açıklanmış,10’uncusunda virgül;”bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır” tanımlamasını yapmıştır. (Bkz. http://www.tdk.gov.tr/ index.php?option= com_content &view= article &id= 187)  Türk Dil Kurumu sitesinde aşağıdaki cümleler, virgülün kullanımına örnek gösterilmiştir.

32.maddede yer alan virgülün konuluş yeri bu çerçevede değerlendirildiğinde, borçlanma süreleri katılmaksızın aranılan koşulun 5 yıllık hizmet süresine ilişkin olduğu  sonucuna ulaşılmaktadır. Bu konuda Yargıtay 21.Hukuk Dairesi’de 2014 yılına kadar bu yönde kararlar vermiştir. Ancak Yargıtay 10.Hukuk Dairesi farklı görüşte idi.

Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2014 yılı haziran ayında verdiği bir kararda eski kararından dönmüş ve 10.HD.nin görüşü doğrultusunda kararlar vermeye başlamıştır. Böylelikle dul ve yetimlere şimdilik borçlanarak ölüm aylığı bağlanması yolu kapanmıştır.

Şimdi Yargıtay’ın bozma kararına direnen bir İş Mahkemesi Hakimine ihtiyaç vardır. Böylece Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun görüşünün ne olacağı ortaya çıkacak ve 900 günlük hizmeti olmayan kişilerin geride bıraktığı  dul ve yetimlerin borçlanma ümitleri netleşecektir.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.