Hep söylüyoruz, 15 Temmuz, Türkiye'nin uçurumun kenarından döndüğü gündür.Halkın ve vatansever askerlerin sayesinde darbe önlenmiştir.İktidar-muhalefet ayrımı yapılmaksızın bu partilerin tümüne oy verenler bir anda birleşmiş ve darbeye karşı tavır koymuşlardır. Cumhurbaşkanı ve Hükümet ilk günlerde tüm halkı kucaklayan birlik mesajları vermiş, ülkenin mevcut parlamenter yapısı ve kurucu değerlerin önemi yetkililerce vurgulanmıştır.
Sayın Cumhurbaşkanı ve Hükümet, Fetö tarafından yanıltıldıklarını dile getirmiş,Allahtan af bile dilemişlerdir.Bu durum millet tarafından, "yanılgıyı kabul etmek erdemlilik" denilerek değerlendirilmiş,yetkililer hatalarından dolayı sorgulanmamıştır.
Darbe girişimi sonrası derhal Fetö ile mücadele başlatılmış ve ülkenin her yerine sızan Fetö mensupları temizlenmeye başlanmıştır.Bu mücadelede en samimi tavır sayın Cumhurbaşkanı'nın tavrıdır.
Yenikapı mitingi ve ruhu,düşmanlarımızı korkutan,bizleri ümitlendiren önemli bir tavırdır.
Irak'ta bir mezhep savaşına ramak kalmış,Suriye ateş topu haline gelmiştir.2007 yılından itibaren bilinçli olarak Türk Ordusu yıpratılarak bu günlerin hesabı o günlerde planlanmıştır. Yani caydırıcı olmaktan uzak bir Türk Ordusu,iç karışıklıklarla uğraşan bir Türkiye yaratılarak, Ortadoğu'nun şekillendirilmesi,ülkemizin sınırlarının değiştirilmesi hedeflenmiştir. Bu açıktır. Bunu önlemenin tek yolu, ülkemiz insanının birlik olmasıdır.Milletimiz 15 Temmuz'da ülkeyi yönetenlere bu desteği vermiştir.Öyleyse bu birliğinin devam ettirilmesi hayati önemdedir.
Bir yandan PKK ve onun meclisteki uzantıları ile bir yandan Fetö ile bir yandan da sınırlarımızın hemen ötesinde gelişen olaylarla mücadele zorunludur.Şayet Hükümet(fiilen sayın Cumhurbaşkanı) bu mücadelede samimi ise, kendilerine oy vermeyenler de dahil olmak üzere herkesi kucaklamak,içeride birliği sağlamak zorundadır.
-Fetö ile mücadele adı altında muhalifleri susturmaya kalkarsanız,bu birliği sağlayamazsınız.
-PKK ve Fetö bahanesi ile, Cumhuriyet Gazetesi'ne operasyon yapmaya kalkarsanız, bu birliği bozarsınız.Varsa bir tespit münferit olarak ilgili kişiler hakkında gereğini yaparsınız, ancak koca bir Gazeteyi susturmaya kalkamazsınız.
-Hiç gereği yokken darbe ortamından yararlanarak "Başkanlık Sistemine" geçmeye kalkarsanız birliği sağlayamazsınız.Size destek olan birçok kişiyi kaybedersiniz.
-Tüm soruşturmalarda hukukun üstünlüğüne bağlı kalmazsanız birliği kaybedersiniz.
-Fetö ile mücadeleyi bilinçli olarak yapmak zorundasınız.Bunun için Fetö'nün argümanlarını iyi tahlil edip, geçmişte onların kurdukları tuzaklara düşmemeniz gerekir.Geçmişte birçok vakıf,fon,kuruluş vb. oluşumların, süslü laflarla,dinler arası diyalog,medeniyetler ittifakı gibi bizi farklı mecralara götürecek sloganlarla nasıl ustaca manüplasyonlar yaptığını biliyoruz. Hal böyle iken Hatay Valiliği ve Hatay Birlik Vakfı'nın düzenlediği "Medeniyetler Korosu Konseri"nin 01.11.2019 günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde icra edilmeye kalkışılması, davetiyesinde "üç semavi" din vurgusu yapılması anlaşılır gibi değildir.(Maide Suresi'nin 51.ayetine rağmen hâlâ üç semavi din adı altında konserler verilmesi,üç semavi dinin gündeme getirilmesi anlaşılır olmadığı gibi, Fetö'nün de iyi algılanamadığını ortaya koymaktadır.)Böyle bir konserden sayın Cumhurbaşkanı'nın bilgisinin olup olmadığını bilmiyorum. Ancak, Külliye'de bu şekilde bir konserin verilebilir olması, Fetö ile mücadelenin bilinçli yapılmadığını ortaya koymaktadır.
Teröre destek olan, bizzat, iş makineleri araç gereçleri ile teröre hizmet eden belediyelere kayyum atanması,Kışanak gibi açıkça PKK destekçisi olanlara gerekli cevabın verilmesi doğrudur.Bu ülke muz cumhuriyeti değil.Ancak böyle bir girişime başladığınızda, size oy vermemiş olan, muhalif olan vatansever tüm halkı kucaklamak,onlarla birlik olmak zorundasınız. Kısacası gerek içeride,gerekse dışarıda ülke menfaatlerini koruyabilmeniz için size muhalif olan,her görüşteki vatansever insanları küstürmemeniz,onlara haksız davranmamanız gerekiyor.
15 Temmuzdan sonra oluşan milli ruhtan çok ümitlenmiştim. Ancak yukarıda saydığım ve sayamadığım yalpalamalar bu ruha zarar veriyor.Fetö ile yapılan mücadelenin bilinçli yapılmadığı görüntüsü oluşuyor.Bu son fırsatlar kaçırılmamalıdır.En büyük görev,iktidar gemisinin dümeninde oturan hükümet ve Cumhurbaşkanı'na düşmektedir.