2007 veya 2008 yılları idi yanılmıyorsam. Musalla Mezarlığında 1960 yılından beri kabir kazan bir amca ile tanışmıştım. Abdülaziz Çelik. O tarihte 70 yaşında olan Aziz dede, (Bu gün Allah uzun versin hayatta ve 80 yaşında olmasına rağmen halen az da olsa kabir kazmaya devam ediyor) 6 çocuğunun rızkını kabir kazanarak sağlıyordu. O yıllar kendisi ile yaptığım bir röportajda kabir kazmanın ne kadar huzurlu bir iş olduğunu anlatıyordu Aziz amca. Aziz amcanın tek istediği ise kendisine kabir kazmakta yardım eden oğlu 42 yaşında ki Metin Çelik’in Büyükşehir Belediyesi ve Mezarlıklar Vakfı tarafından kabir kazıcı olarak işe alınması idi. Benden bu konuda o kadar ısrarlı yardım istedi ki o günü hiç unutmuyorum. Oğlu Metin Çelik’te aynı şekilde benim yardımcı olmamı isteyerek gönlünden geçenleri şu şekilde aktarmıştı; “Abi benim ufak tefek hatalarım oldu. Ama şimdi uzun süredir babamın yanına gelerek kabir kazıyorum, babama yardım ediyorum, mezarlıkların bakımlarını yapıyorum. Babam ile burada çalışmaya başlamamda ki en büyük nedenim yeniden yanlış yola gitmemem. Bunu da Allah’a şükür başardım. Şimdi hiçbir şekilde yanlışım yok. Bana doğru yolu, ölümü, manevi huzuru, helalinden para kazanmanın nasıl bir duygu olduğunu kabir kazmak ve mezarlıklarda çalışmak gösterdi. Bunun için tek istediğim Mezarlıklar Vakfı’nda babam gibi işe alınmam.
Yetkililerden bana uzatılacak bir yardım eline hem benim, hem eşimin hem 6 çocuğumun ihtiyacı var. Ben hatalı işler değil hayırlı işler yapmak için doğru yolu buldum. Benim bu isteğimi geri çevirmeyin” diyerek yetkililerden destek beklediğini ifade etmişti. Uzun bir süre uğraşmalarımın sonucunda Metin Kardeşimi Mezarlıklarda kabir kazmak için işe aldırmayı başarmıştım. Kendisini ne zaman görsem dua eder ve doğru yola girmesindeki en büyük etkenin kabir kazmak olduğunu yinelerdi.
Metin Çelik kardeşimin yaklaşık 2 ay önce 28 yaşındaki kızı 6 çocuk annesi Gönül geçirdiği bir rahatsızlık sonucu genç yaşında hayatını kaybetmişti. Çok üzülmüştüm evladının ölümünden sonra aradım bir süre sohbet ettik. Bana , “Ali Sait abi kızımı kara toprağa verdim. 6 torunum bana kaldı. 5 çocuğum daha var onlarda bana bakar. Ama Büyükşehir Belediyesi kadro dağıtımından sonra beni işten çıkaracağını söyledi. Ne olursun abi Allah rızası için bir devreye gir de beni işten çıkarmasınlar. Kendim zaten hastayım Mayıs ayının sonuna kadar çalışırsam günümü doldurup belki malulen emekli olma hakkım olacak” diye yalvarmıştı. Bende Metin kardeşime, Ali beye benim selamım ile gitmesini istemiştim. Ama Ali Bey kendisinin yapacak bir şeyinin olmadığını söyleyerek, Metin kardeşimi geri göndermiş. Şimdi tüm bunları niye yazdım biliyor musunuz? O ekmeğini kabir kazarak kazanan, 6 çocuğuna bakmak için Koah hastası olmasına rağmen gece gündüz çırpınan. Ciğerinin parçası 28 yaşındaki kızını genç yaşında kara toprağa veren. Tüm bunların üstüne birde fazla değil iki ay daha çalışıp emekli olmayıhayal ederken
İŞTEN ÇIKARTILAN
Metin Çelik kardeşim önceki gün herkes Ramazan-ı Şerifin ilk sahuru için hazırlık yaparken o yaşadıkları sıkıntılara dayanamadı ve evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etti. Ve kabrini de şimdiye kadar belki de on binlerce kabir kazan babasının gözyaşları arasında birlikte çalıştıkları arkadaşları kazdı. Evet, gözünüz aydın önce kadro verip sonra işten çıkaranlar…
Gözünüz aydın iki ay daha çalışsaydı malulen emekli olabilecek Metin Kardeşimin evlatlarını boynu bükük bırakanlar. O iki ay önce 28 yaşındaki kızını kendi elleri ile kazdığı kabre kendisi koyan yüreği yaralı bir baba idi. En büyük arzusu ölen kızının geride bıraktığı 6 torununa bakmak için çalışmaktı. Onun en çok istediği iki ay daha çalışıp gününü doldurduktan sonra malulen emekli olup rahat etmekti. Ama ona bunu çok gördünüz. Şimdi sizler huzur içinde Ramazan-ı Şerifinizi idrak edebilirsiniz. Şatafatlı sofralarda, zengin iftar davetlerinde boy boy foto çektirip basında yer alabilirsiniz. Bu dünyadan kabir kazarak ekmek parasını kazanan bir Metin Çelik gelmiş geçmiş sizin umurunuz da mı?!! Hakkını helal et Metin kardeşim, seni işe girmene vesile olduğumda kadar mutlu olduysam şimdi senin için bir şey yapamadığım içinde bir o kadar üzüntülüyüm. Rabbim kabrini cennetinden bir bahçe eylesin…