Artık bizim yerli dilencilerimiz yetmez gibi neredeyse her köşe başında, hemen hemen her trafik lambasının altında, her camii önünde çarşıda, pazarda yani adım attığınız her yerde bir anda yüzlerce Suriyeli dilencilerimiz oldu.
Hem öyle güzel metotları var ki anlatamam. Valla bizim işlerinin ehli kırk yıllık dilencilerimize taş çıkartır.
Sorduğun zaman ise aldığın cevap çok basit, 'Ben Suriye, Suriye bende para yok'
Heee sen Suriyelisin sende para yok hemii…
Yav kardeş sende nasıl para yok ya? Ev kirası vermen, iş yeri çalıştırırsın nasıl çalıştırdığını, kira verip vermediğini, vergi verip vermediğini, sigorta verip vermediğini kimse bilmez! Elektrik ve su parası verip vermediğini de kimse bilmez!
Eh, bizde mazlumun yanında yer alma gibi atalarımızdan kalan güzel bir geleneğimiz de var. Yani sağdan soldan gelen onlarca maddi yardım, giyim, kuşam, gıda yardımı gibi imkanları da çok iyi değerlendiriyorsun.
Haa en önemlisi unutuyordum? Devletimiz de Allah zeval vermesin sizlere en güzel imkanları sunuyor yani neredeyse yattığınız yerden asgari ücretli gibi maaşta alıyorsunuz!
Bu durumda iken sizde nasıl para olmaz valla ben anlamadım.
Şimdilik bile sayıları binleri bulan bu kitle ile yarın 10 yıl sonra 20 yıl sonra sayıları milyonları bulunca nasıl bir yol izleneceğini aranızda bileniniz var mı?
O zaman da aynı miktarda yardım yapmaya devam edecek bizleri bırakın da devletimizin bile gücü kalacak mı?
Ha doğru yaa o zaman da belki bizlere Avrupa ülkelerinden para yardım teklifi gelebilir! Almanya Başbakanı Angela Merkel, 'Size 3 Milyar Euro vereyim de aman mültecileri bizlere salmayın' demişti ya…
Bizler, Arapça'da "Dinleri ve inançları uğruna, Mekke’den Medine ye göç eden Müslümanlar için söylenen (Muhacirler) ile yine Arapça'da "Yardım edenler, yardımcılar, herkesi seven, herkese yardım eden Mekkeli Müslümanlara yardım eden Medineli Müslümanlar için söylenen (Ensar) ı kardeş ilan eden bir Peygamberin ümmetiyiz.
Peygamberimiz Hz. Muhammet Mustafa (SAV) Ensar ve Muhaciri kardeş ilan etmiş, onlar da bu kardeşliği gerçekten en iyi şekilde ve hakkı ile uygulamışlardır.
Evet, bizler Peygamberimizin emrettiği gibi ENSAR olabilmek için elimizden geleni yaptık yaparız da.
Peki, bizim kardeş ilan ettiğimiz kişiler yarın sayıları milyonları bulduğu zaman onlar bizlere hak ettiğimiz kardeşliği, olması gerektiği gibi gösterebilecek mi?
Allah göstermesin yarın bizim ağırlamak için aldığımız topraklar üzerinde hak iddia eder, en kötüsü onlar da bir ÖZERKLİK isterlerse ne olur?
Bir gün gelir de Suriye'de olduğu, (Rabbim sadece bizleri değil dünya üzerinde yaşayan tüm Müslüman kardeşlerimizi bu tür durumlardan korusun.) Türkiye olarak kötü bir durum ile karşılaşırsak bizim durumumuz ne olur? Bize de aynı şekilde 'ENSAR olacak bir kardeş bulabilecek miyiz?
Biz toplum olarak hiçbir zaman yardım etmekten, kim olursa olsun kapımızı açıp misafir etmekten şikayet etmedik etmeyiz de! Kimse beni bu konuda yanlış anlamasın ve yardımlara karşı gelen birisi olarak değerlendirmesin.
Gücümüz yettiği ölçüde elimizden geldiği kadar ekmeğimizi de paylaşmasını biliriz, gönlümüzü açmasını da biliriz. Biliriz ama hep dost bildiklerimizden kazık yediğimizi çabuk unuturuz.
Bu durumlara düşmemek için, sadece bugünü değil yarını da düşünmek ve bu durumları göz önüne alarak davranmalı ve ona göre kararlar almalıyız. Siz ne dersiniz bilmem. Kalın sağlıcakla…