Son günlerde, siyaset kurumu ve siyaset arenasındaki gelişmeler ve açıklamalar hakkında, analiz, tespit ve öngörülerde bulunuyor, strateji geliştiriyor, akabinde bıyık altından güleni mi ararsınız, arkamızdan konuşanları mı? Aman, Allah’ım! Tabii ki sorun değildir!
Onlar; sefil, akılsız, cahil ve avam biri ile karşılaştıklarında, SELAM der, geçer giderler! Bazı kişiler, olaylar ve gelişmelere, sadece kişisel çıkarları çerçevesinden bakmakta ve değerlendirmekte olduğu için zafiyet durumunda kalmaktadır! Daha doğrusu, mezkur beslenme şeklinden kaynaklı, HAKİKAT konumuna asla erişemez ve gelemeyecekler!
Kadim Devlet Aklının Türk Devleti-i ebed müddet devam ilkesi çerçevesinde, siyaset kurumu ve siyaset arenasındaki aktörlerle ilgili gelecek kurgusunu okuduğunuz vakit, gelişmeleri ve olayları sadece tiyatro izler konumunda kalırsınız! Aksi halde, mahalle ya da kayıkçı kavgasının ortasında kendinizi bulabilirsiniz! Kim, kime ne diyor! Kim, kimlere ne gibi laflar yetiştiriyor!
Hakikat bilgisine, bilge kişiler akıl ve araştırma yöntemiyle yükselir!
Resul ve Nebiler ise hakikat bilgisine vasıtasız olarak tümel bir şekilde ulaşmıştır!
Hakikat bilgisine, akıl ve araştırma yöntemleri ile öngörülerde bulanan bireylere, günümüzde ya deli diyorlar ya da başkaca bir şey! Neden acaba?
Siyaset kurumu ve siyaset arenasındaki aktörlere yönelik yapmış olduğumuz öngörülere, kafayı yediğimizi ifade edenlerin olduğu gibi! Zaman her şeyin ilacıdır! Bekleyip göreceğiz!
Özellikle, toplum olarak, DEVLET ve HÜKÜMET konusuna bakış açımızın arızalı olduğunu düşünüyorum! Neden acaba? DEVLET başka bir şey, HÜKÜMET ise başkaca bir şeydir! DEVLET başka bir şey
HÜKÜMET Başkanı başkaca bir şeydir! HÜKÜMET başkanı, asla baki değildir! Baki kalacak olan devlettir!
Yakin; sözlükte, sabit olmak, durulmak, sükûnete kavuşmak anlamındaki kelime kökünden türemiştir! Yakin, tasdik ve inanca ulaştıran doğru bilgidir! Yakin, kişinin şüpheden kurtulmuş ve doğru, sağlam ve kesin bilgi, mutlak kanaat ve tam bir itminan anlamına gelmektedir!
Yakin şüphenin, bilgi cehaletin karşıtı sayılarak yakin ile bilgi arasında bir ayırıma gidilmişse de bu iki kavram arasında anlam yakınlığı bulunduğu, yakinin şüphe karışmayan bilgi olduğu ve marifet gibi terimlerle ifade edilen diğer bilgi türlerinin üstünde kesinlik taşıdığı kaydedilmektedir!
Bakara suresi 118. Ayetinde; Dinî bilgiden nasibi olmayan bir kısım cahiller; Ya Allah bizimle konuşsa veya bize apaçık bir işaret, bir mucize gelse, dediler! Kendilerinden öncekiler de aynen böyle söylemişlerdi! Bunların kalpleri birbirine ne kadar da benziyor! Biz, gerçeği tam manasıyla kavrayıp, ona şüphe duymadan inanacak bir topluluk için işaret ve delilleri apaçık ortaya koymuşuzdur, buyurmaktadır!
Müfessirlerin çoğunluğu; bilgiden yoksun olanlar, Hz. Peygamber’e iman etmeleri için Kuran-ı Kerim'in getirdiği bilgi ve delilleri yeterli görmüyor; Allah’ın doğrudan kendileriyle konuşması gibi güya daha kesin ve ikna edici kanıtlar istiyorlar! Yüce Allah, gerçekten doğruları arayan, doğru inanç ve yaşayış konusunda samimi bir arayış içinde olanların yeterli bulacağı ayetleri, çeşitli kanıtları açık seçik bildirmektedir!
Yakin; sağlam bilgi ve iyi kati olarak bilmek! İlmel Yakin; kati olarak edinilmiş, sağlam bilgi! Aynel yakin; bir şeyi kendi gözüyle görüp mahiyetini bilmek! Hakkel yakin; gerçekliğinde hiç şüphe olmayan! Falan yerde bir göl olduğunu bilmek ilmel yakin. O gölü gidip görmek aynel yakin. O göle girmek hakkel yakindir!
Aynel Yakin; Müşahede etmek, manasındaki ayn ile gerçeğe uygun bilgi anlamındaki yakin kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen aynel yakin, gözle görür gibi bilme. Keşif ve müşahede ile elde edilen bilgi anlamına gelmektedir.
İlmel Yakin; sözlükte, bir şeyi gerçek haliyle idrak etmek anlamına gelen ilim ile gerçeğe uygun kesin hüküm, inanç veya bilgi, manasındaki yakin kelimelerinden meydana gelen terkip, kesin olan aklî ve naklî delillerin ifade ettiği bilgi olarak tanımlanabilir.
Hakkel Yakin; Gerçek varlık ve doğru hüküm, anlamındaki hak ile gerçeğe uygun kesin bilgi, anlamındaki yakin kelimelerinden oluşan terkip, iç duyu veya iç tecrübe yoluyla ulaşılan ve kesinlik bakımından en son merhaleyi teşkil eden doğru bilgi, olarak tanımlanabilir.