İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ev sahipliğinde, Türk Dünyası Ülkeleri 30. Bağımsızlık Yılı Sanat Kutlama ve etkinlikleri, 7 – 14 Kasım 2021 tarihlerinde, Cemal Reşit Rey Konser Salonu ve Topkapı Türk Dünyası Kültür Mahallesinde gerçekleşecek! Her bir ülkenin gelenek ve kültürlerinin tanıtılacağı etkinlikler kapsamında; konserler, dans gösterileri, edebiyat söyleşileri, sergiler ve atölye çalışmaları yapılacak! Bağımsızlıklarını kutlayan beş ülke ve Türkiye’den sanatçı ve zanaatkarlarla gerçekleşecek el sanatı sergileri, geleneksel çocuk oyunları, ülkeler hakkında gezgin sunumları ve gastronomi tadımlarının yanı sıra dinletiler de Topkapı Türk Dünyası Kültür Mahallesinde yer alacak!
İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türk Dünyası Ülkeleri 30. Bağımsızlık Yılı Sanat Kutlama ve etkinlikleri açılış konuşmasında; Türk Dünyasının çok değerli parçaları, dost ve kardeş ülkeler, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’ın bağımsızlıklarının 30. yılını İstanbul’da kutlamanın gururu ve mutluluğu içindeyiz! İstanbul, Türk Dünyasının en büyük kenti ve göz bebeği olduğunu ve Türk Dünyasına ilgisi; asli, manevi, güçlü ve süreklidir! Türk Dünyasının tüm mensuplarının birbirlerinin gelenek ve kültürlerini öğrenmek için çok daha ilgili, hevesli ve çalışkan olmak mecburiyetindedir! Türk dünyasının bu ilişkilerine dair sürece, asla ve asla hiçbir hamasi, hiçbir siyasi duyguya alet etmeksizin birbirimize sıkıca, kuvvetli bir biçimde bağlılığı ön planda tutmalıyız, şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Dünyası Ülkeleri 30. Bağımsızlık Yılı Sanat Kutlamalarında yaptığı konuşmasında, Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarına kavuşmalarının Türkiye’deki herkesin ortak arzusu ve bu arzunun gerçekleştiğini! Türk dünyasının önemli bir sanata sahip olduğunu, sanatın değişik alanlarında önemli eserler gördüğü hepimiz biliyoruz! Sanatı, 21. yüzyıldan itibaren yumuşak güç olarak tanımlıyoruz! Bir resim, bir sinema filmi bir öykü, bir roman, bir karikatür milyonları etkileyebiliyor! Ve dolayısıyla sanatın özellikle 21. yüzyılda iletişimin çok genişlediği bir çağda olağanüstü bir önemi var! Sanatı büyütebilirsek, Türk Dünyası olarak geliştirebilirsek daha çok kaynaşabilirsek, kültürlerimizi birbirimize daha yakından aktarabilirsek, sanat dünyasının entelektüellerini zaman zaman bir araya gelip tartışmalarına olanak verebilirsek, son derece değerli bir görevi yerine getirmiş oluruz, şeklinde ki ifade ve vurgularının, 12 Kasım tarihinde Türk Keneşi – Türk Konseyi İstanbul zirvesi öncesinde çok manidar ve dikkate değer olduğunu düşünüyorum!
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi ya da Türk Keneşi – Türk Konseyi, genel olarak ekonomik, siyasi, bilimsel, kültür, eğitim, çevre, enerji, ulaşım, yatırım ve finans alanlarında, askeri ve hukuki çok taraflı iş birliğinin geliştirilmesi için çaba harcıyor!
12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’da yapılacak, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konsey toplantısında, Konsey isminin “Türk Dilli Konuşan Ülkeler” olarak değil “Türk Devletler Konseyi” ya da ”Türk Birleşik Devletler Birliğine” dönüşmesi büyük önem taşıyor! Türk dünyasının birlik ve beraberliği hususunda engel oluşturan yaklaşık 250 yıllık parantez kapanıyor! Bölge ülkelerinin bağımsızlıklarının üzerinden otuz yıl geçtiği ve Türk Konseyi çalışmalarının da on yıl olduğu düşünülürse, bunun tarihi bir başarı olduğu anlaşılacaktır!
Türk Dilli Konuşan Ülkeler ya da ‘Türk Birleşik Devletler Birliği’ 2030-2040 vizyonu özellikle ekonomi alanında işbirliği ve ortak pazar gibi konular gündeme gelebilir! Bu strateji ve vizyonla ilgili kararlar ise 12 Kasım tarihinde İstanbul’daki resmi zirvede ele alınacak!
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi ev sahipliğinde, 7-14 Kasım 2021 tarihindeki Türk Dünyası Ülkeleri 30. Bağımsızlık Yılı Sanat Kutlamaları ve yine 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’da yapılacak olan Türk Dilli Konuşan Ülkeler zirvesinin arka planında Kadim Türk Devlet Aklının olduğunu bir kenara not edelim!
2023 – 2053 ve 2071 Büyük ve Güçlü Türk Devleti vizyonu ve hedefleri çerçevesinde, Kurucu İrade ve Kuvay-i Milliye ruhu siyaset temsilcilerinin, Türk Devlet Aklı tarafından yeni dönem için hazırlanmakta, perde gerisinden PR çalışmalarının yapılmakta ve kitlelerin de yeni döneme matuf bu minvalde konsolide edilmekte olduğunu düşünüyorum!