Ölçülemeyen, Hiçbir Şey, Yönetilemez!.
Geçtiğimiz günlerde, YÖK, Üniversite İzleme ve Değerlendirme raporu ve Konya üniversiteleri yazımıza istinaden, arayan ve yazımızda bazı sapmalar olduğunu, YÖK raporunda ki sonuçların, şehrimizde ki; Selçuk Üniversitesi ve hamisi olduğu diğer üniversiteler açısından çok da kötü olmadığını ifade eden, dost ve ağabeylere, YÖK raporunda çok önemli görülen, ülke, şehir ve öğrenciler için araştırma - geliştirme, rekabet ve kalkınma zaviyesinden de vazgeçilemez boyutta olan kriter ve sonuçları, sadece takdir ve değerlendirmelerinize sunarım!.
Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikalar Kurulu, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sunmuş oldukları, Yüksek Öğretim Reform Politika Belgesinde; ‘tematik’, ‘sınırlı alanda uzmanlaşmış’ ya da ‘çok yönlü üniversite’ olmak üzere yeni üç tip üniversite modeline yer vermektedir!. Devlet üniversitelerinde üniversite konseyleri oluşturulacak!. Üst yönetim, konsey ile rektörden oluşacak, konsey üniversiteye destek olan, hizmet eden, toplum ile üniversite arasında köprü kurabilecek kişiler arasından atanması gerektiğini ifade ediyor!.
YÖK Başkanı; Üniversite İzleme ve Değerlendirme Kriterleri açıklamasında; Üniversiteler, bir ülkenin üst düzey becerilere sahip beşeri sermayesini yetiştirerek, uluslararası rekabet gücünün artmasını sağlayan, ülkede yenilik, verimlilik, araştırma ve geliştirme çalışmalarını yapan ve ülkenin sosyal ve ekonomik sorunlarına ileri düzeyde çözümler getiren kurumlardır!. Üniversitelerin eğitim ve öğretim faaliyetleri dâhil bütün çalışmalarını şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda yürütmesini, kaynaklarını etkin ve verimli bir biçimde kullanmasını sağlamak kamu yönetiminin bir gereğidir! Bunu sağlamak için kullanılabilecek en etkili yöntem ise gelişmiş bir izleme ve değerlendirme sistemidir! Bu nedenle, harcanan emek ve maliyetin sonucunda ortaya konan ürün ve hizmetlerin görünür hale gelmesi ve değerlendirilebilmesi için bir takım göstergelere ihtiyaç duyulmaktadır, diyor!.
YÖK Başkanı Yekta Saraç tarafından açıklanan, Üniversite İzleme ve Değerlendirme Kriterleri ve Sonuçlarına kabaca baktığımızda, üniversiteler ismi ile müsemma, araştırma ve geliştirmeye önem veren, ülke, şehir ve öğrenci adına sosyal ve ekonomik değer üretebilmek, üniversite, sanayi ve şehir ile köprüler kurabilecek, üniversite ve sanayi işbirliği için yürütülen çalışmalar ve sonuçların ise kabaca genel durumu şöylecedir!.
- Doktora programlarından mezun olan öğrenci sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; İstanbul, Gazi, Hacettepe, Ankara, Atatürk
- KPSS’de ilk %10’luk dilime giren program sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; İstanbul, Ankara, Hacettepe, Marmara, Dokuz Eylül
- ALES’te ilk %10’luk dilime giren program sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Yeditepe, ODTTÜ, Marmara, Yıldız Teknik
- Düzenlenen uluslararası etkinlik sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Hacettepe, Ege, Koç, İstanbul, Kadir Has
- Öğrencilerin yürüttüğü sosyal veya endüstriyel proje sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Erciyes, Anadolu, Ege, Gaziantep, Bilkent
- Tekno-kent veya TTO projelerine katılan öğrenci sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; ODTÜ, Erciyes., Gazi Antep, On Dokuz Mayıs, Osman Gazi
- Öğrenci başına düşen e-yayın sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; İbn-i Haldun, Şırnak, Alanya, İst. Medeniyet, Artvin Çoruh
- Öğretim elemanı başına düşen ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış yayın sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Sağlık Bilim, Ankara, Sanko, İzmir Kâtip Çelebi, İzmir Demokrasi
- Olumlu sonuçlanan patent, faydalı model tasarım başvuru sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; İstanbul, Çanakkale On Sekiz Mart, Uşak, Kafkas, Ege
- Faydalanılan TÜBİTAK araştırma bursu sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; ODTÜ, Akdeniz, İst. Teknik, Erciyes, Bilkent
- Faydalanılan TÜBİTAK destek programı sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Erciyes, Koç, Hacettepe, S. Demirel, Akdeniz, Sabancı
- Desteklenen Ar-Ge projesi sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Erciyes, Koç, Boğaziçi, Ankara, Hacettepe
- THE dünya sıralamasında en başarılı olan üniversiteler; Koç, Sabancı, Bilkent, Boğaziçi
- QS dünya sıralamasında en başarılı olan üniversiteler; Bilkent, Koç, Sabancı, ODTÜ, Boğaziçi
- ARWU dünya sıralamasında en başarılı olan üniversiteler; İstanbul, Hacettepe, Bilkent, Erciyes, Dokuz Eylül
- Ar-Ge’ye harcanan bütçe oranının en yüksek olduğu üniversiteler; Sabancı, Gebze Teknik, Bursa Teknik, ODTÜ, Hacettepe
- Endüstri ile ortak yürütülen proje sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Hacettepe, ODTÜ, Dokuz Eylül, İst. Teknik, Erciyes
- İlişkili olduğu teknoparkın yıllık ciro artış oranı en yüksek olan üniversiteler; Marmara, Sivas Cumhuriyet, Hitit, Harran, Uşak
- Sosyal sorumluluk projesi sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Gaziantep, Yaşar, Gazi, Sabancı, Ankara
- Kariyer merkezleri tarafından gerçekleştirilen faaliyet sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Öz Yeğin, KOÇ, Yeditepe, Düzce, Burdur Mehmet Akif Ersoy
- Kamu kurumları ile ortak yürütülen proje sayısının en yüksek olduğu üniversiteler; Ankara, Ege, Düzce, İstanbul, Sabancı
Ölçülemeyen, hiçbir şey yönetilemez!. YÖK, Üniversite İzleme ve Değerlendirme Kriter ve Sonuçlarına göre, izleme ve değerlendirme kriterlerinde ki listeye giremeyen, Selçuk Üniversitesi ve hamisi olduğu diğer Konya üniversiteleri, acaba ölçülemediği için yönetilemiyor mudur?!.
Konya Büyükşehir Belediyesi kadar ve merkez ilçe belediyelerinin de neredeyse iki - üç katı mali tablo ve bütçesi olan bir eğitim kurumunda, aziz devlet ve asil millet adına, ölçülemeyen, ne gibi bir katma değer ve bilim üretiliyor ki?!.
Konya'daki Üniversite ve üniversite yönetimleri, şehir ve sanayi arasında KÖPRÜLER kurmaktan acaba çok uzak bir konumda mı bulunuyor?!.
Konya Üniversiteleri; uluslararası rekabet gücünün artmasının sağlaması, ülkede yenilik ve verimlilik, araştırma ve geliştirme çalışmalarının yapılması, ülkenin sosyal ve ekonomik sorunlarına ileri düzeyde çözümler getirmekten bihaber midir?!
Konya Üniversiteleri; eğitim ve öğretim faaliyetleri dahil bütün çalışmalarını şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda yürütmesi, kaynaklarını da etkin ve verimli bir biçimde kullanması kamu yönetiminin bir gereği olduğundan, acaba çok uzak bir durumda mı bulunuyor?!. Bilemiyorum!. Kriter ve sonuçların, değerlendirmesi ve yorumları da sayın okuyucuların takdirlerine sunarım!.