Nuh’un Gemisi ( Bilgi Gemisi ) Kalkıyor!..
2019 yılı Aralık ayı itibari ile Çin’de görülen ve daha sonra da dünyanın her bir bölgesine hızla yayılmaya başlayan virüs, tüm insanlığı etkisi altına almaya, korkutmaya ve panikletmeye başlamıştır!. Peki, İnsan denen varlık neden veya niçin korkar?! Ya da insan denen varlık neden panikler?! İnsan denen varlık, bulunduğu halden bir başka hal veya duruma geçme ihtimaline karşı, korku veya paniklemeye başlar! Yani bulunduğu konum ve durumdan bir başka durum ve konuma geçme korkusu! Aslında buna kaybetme korkusu da diyebiliriz!. Veya yeni bir durumun zuhur etmesi, yeni bir bilginin ortaya çıkması ile birlikte, kaybedeceği makam, mevki, para, pul, güç veya iktidardan kaynaklı korku veya panikleme hali! Tıpkı bugün olduğu gibi!. Ne diyorsunuz?!
İnsan denen varlık, her an tapınmakta olduğu, dünyalık makam, mevki, iktidar ve güç durumundan kaynaklı her daim Firavun, Nemrut ve Ebu cehil durum ve konumuna düşer!. Hadi canım sende dediğinizi de duyar gibiyim!. Olur mu böyle bir şey canım!: İnsan denen aciz varlık, bazen bilinçli olarak, bazen de farkında olmadan, hata yapar ve hataya sevk edilir! Peki, iman ettiğini iddia eden bir Müslüman’a, yeni bir peygamber de gelmeyeceğine göre, kim veya hangi güç, yanlış yolda olduğunu veya hata yaptığını hatırlatacak, ikaz edecek veya uyaracaktır!. Tabii ki Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah!. Sonsuz İlim ve Hikmet Sahibi ve her şeyi yaratan, gözeten ve kuşatan Yüce Allah, tüm ilim ve bilimin kulları vasıtası ile yine kullarının istifadesine sunulması yönünde keşfedilmesini de murat ettiğine göre!. Bugün de yeni teknoloji, bilim ve ilmin ışığındaki yeni keşifler akabinde, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yeni bir değişim ve dönüşümün eşiğinde olduğumuzu düşünüyorum!.
İnsanlığa, yeni bir bilgi ile Sonsuz Kudret Sahibi Yüce Allah tarafından gönderilen peygamberler tarihine kabaca baktığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır!. İlk peygamber Hz. Âdem’den son peygamber Hz. Muhammed'e (a.s.m.) gelinceye kadar arada birçok peygamber gelip geçmiştir!. Kuvvetli bir rivayete göre, peygamberlerin sayısı 124 bin, diğer bir rivayete göre ise 224 bin kadardır!. Sayıları yine de Allah indinde ve Allah bilir!. Bunlardan sadece 25 tanesinin ismi Kuran’da geçmektedir!. Her peygamber, kendi kavmine, Sonsuz İlim ve Hikmet sahibi Yüce Allah’tan günün şartlarında yeni bir bilgi ile gelmiştir!. Zulüm ve azgınlıkta ileri giden zalimlere dur demek için!. Yeni bilgiyi dönemin güçleri ya da ağniyası tarafından kabullenmek tabii ki çok zordur!. Tabii ki yeni gelen bilgi ile iktidar ve güçlerinin yerle yeksan olması demektir!. Bu sebeple yeni gelen bilgiyi getiren peygambere karşı her daim bu güçler direnmiş ve direndikçe de azgınlıklarını artmıştır!. Böylece tarih sahnesinden silinip gitmiş ve helak olmuşlardır!.
Kuranda ismi geçen peygamberlerden, Nuh (a.s) durumunu incelemeye çalışalım!. Her peygamber, geldiği kavimde bir meslek ve bilginin de aynı zamanda uzmanı ve ustası konumunda bulunuyordu!. Kimi demirci, kimi marangoz ve kimi de ticaret erbabı gibi!. Hz. Nuh'un zengin ve varlıklı kavmi ile uzun ve çetin bir imtihanı olmuştur!. Kavmi onu sapkınlıkla suçlamış ve Hz. Allah, Nuh'a (as) dikilmiş ve yetişmiş olan ağaçları kesip gemi yapımında kullanmasını emretmiştir!. Belki de insanlık tarihinde, yani tam 7500 yıl önce, ilk defa bir gemi inşa edilecektir!. Gemi yapımı tamamlandığında Hz. Allah, ailesinden ve halkından inananlar ile birlikte her canlıdan bir çifti gemiye almasını emretti!. Ve yolculuk başladı!. Kırk gün yağmur yağdı! Seller yeryüzünde taşmadık, aşmadık yer bırakmadı!. Hz. Nuh ve gemidekiler dışında yeryüzünde bulunanların hepsi tufanda boğulup helak oldu! Hz. Nuh'un gemisi, hiç durmadan altı ay su üzerinde dağlar gibi dalgalar arasında akarak dünyanın her tarafını dolaştı! Büyük bir tufandan sonra gemi Cudi Dağı'nın eteğine yanaştı!. Tarihi kaynakların bildirdiğine göre tufan sona erip Hz. Nuh (as) yakınındakiler gemiden indiklerinde insanlar kırk erkek ve kırk kadından oluşuyordu!.
ABD’li yazar ve fütürist Alvin Toffler, tam 40 yıl kadar önce kaleme aldığı Üçüncü Dalga kitabındaki öngörüleri ile bugün hala devam eden ve dünyamızı hızla değiştiren yeni dönemi anlamlı hale getiriyor!. Tofler; İnsanlığı değiştiren üç önemli dalga olduğunu ileri sürüyor!. Birinci Dalga, bin yıllık bir süreçte gelişen tarım devrimi!. Üç yüz yıllık süreçte gelişen Endüstri Devrimi, yani İkinci Dalga!. Bugün de endüstri devriminin sona erdiği ve Üçüncü Dalga’nın içinde olduğumuzu belirtiyor! Toffler, bu dalganın ismini net olarak tanımlamasa da bilgi, teknoloji veya dijital devrim olarak ifade ediyor!.
İkinci Dalga Endüstri çağında; çekirdek aile yapısı vardır!. Üretim, dağıtım, tüketim, eğitim, eğlence ve iletişim kitleseldir!. Örgütlenme yapısı standartlaşma, merkeziyetçilik, odaklanma ve eşzamanlılık üzerine kuruludur! Enerji kaynakları çeşit olarak az ve merkezidir!. Üretici ve tüketici ayrımı nettir!. Üretim, pazar için yapılır!. Çalışanlar, iş ve ev arasında gidip gelir; aile içi rolleri de buna göre şekillenir!. Üçüncü Dalga ile birlikte iş hayatımızın yanı sıra tüm hayatımız değişmektedir!. Aile yapıları çeşitlidir!. Üretim, dağıtım, tüketim, eğitim, eğlence ve iletişim bireyselleşmektedir!. Örgütlenme yapısında daha küçük ve bağımsız birimler vardır!. Zaman ve mekana bağlı olarak çalışmak gerekmiyor!. Enerji kaynakları çeşitli, bağımsız ve giderek daha yenilenebilir oluyor!. Üretici ile tüketici arasındaki ayrım kalkıyor!. Birinci Dalgadaki gibi üreten tüketici yeniden ortaya çıkıyor!. Çalışanların tamamı işe gitmek zorunda olmuyor!.. Evden çalışma dönemi başlıyor!. İlk çağlarda güçlü olan, endüstri çağında ise zengin olan kazanırdı!. Bugün, Teknoloji ve Dijital çağda ise, sadece BİLGİ - TEKNOLOJİ ve DİJİTAL GEMİYE binenler kazanacaktır!..