Kişi Cibilliyetinin Gereklerini Yapacaktır!

Ahmet Ünver

Cemaat yurdunda kalırken, intihar eden Enes Kara isimli tıp fakültesi öğrencisi genç evladı­mız için tüm ülke olarak üzüldük! Allah taksiratını affeylesin! Enes Kara, İntihar mektubunda, intihar gerekçesi olarak; tıp mezunlarının kariyer süreçlerinin zorluğu, karşı­laştıkları mobbing ve yetersiz özlük hakları, sağlıkta şiddetin önlene­memesi ve ülkenin sosyo-ekono- mik durumu, torpil vb. nedenleri sıralamaktadır!

Enes ve Enes durumundaki genç­liğin geleceğe ümidi kalmamıştır! Neden acaba? Bu da demektir ki eğitim zaviyesinden bir yerde hata­lar yapılmaktadır! Gençlik manevi duygulardan mahrum bir şekilde YARIŞ ATI gibi yetiştirilmektedir! Bir yarış biterken bir diğeri başla­maktadır! Tabii ki bu süreçte bazı değerler örselenecektir!

Mümin, ÜMİT ve KORKU arasın­dadır! Geleceğe ümit kalmadığı­na göre, korku ve endişe içindeki gençlik, bir o yana bir bu yana savrulmakta ve ruhen bocala­maktadır!

Enes kardeşimiz, cemaat yurdun­da kalsa da, Müslüman olmadığı ve ateist olduğunu vurgulamak­tadır! Fakat olay birileri tarafından kasıtlı bir şekilde; İslam ve Müs­lüman, cemaat yurtları ve cemaatler kapatılsın noktasına getirilmiştir!

Peki, neden?

Bu toprakların TÜRK ve İSLAM olarak mayalanma­sından kimler ve neden rahatsız olmaktadır? Peki, bu toprakları, Türk ve İslam olarak mayalayan kimlerdir? Sorulması ve cevap­lanması gereken sorular bunlar olmalıdır! Türk; Adalet dağıtan, Hakikat temsilcisi ve mazlumla­rın da hamisi demektir! Hak ve Hakikat, batıla karşı her daim üstün gelecek ve batıl yok olma­ya mahkûmdur! Aslında meselin bam teli buradadır!

Cemaat yurtları ve cemaatler kapa­tılsın ifadelerini kullanan ve sosyal medyada trend topic olanlar, ilk fırsatta, diyanet kapatılsın diyecek­tir! Yani ortada din namına ne varsa kapatılsın ve buralar kapatılırsa, dinden ve dindarlardan kurtulacak­larını vehmediyorlar! Kendi vehimlerinde boğulmak zorundalar!

Bu topraklar, bin yıl önce, Ahmet Yesevi ve Maturidi İslam temsil­cileri, Horasan erleri ile Türk ve İslam olarak mayalanmıştır! Elbette ki her kişi cibilliyetinin gereklerini yapacaktır! Başka ne bekliyorduk! Bu topraklarda, tipi bizden fakat paraya, makama ve kadına meyilli ecnebilere aklını ve ruhunu kiraya vermiş kullanışlı çok kişi vardır! Mü­min, uyanık ve feraset sahibi olmak zorundadır!

Cemaatler ve özellikle de Cemaat Yurtları, devletin resmi kurumların-dan izin alarak ve resmi kurumların denetimlerine tabi olarak açılma­lıdır! Aksi bir durum var ise Devlet gereğini yapmalıdır! Yoksa Dev­letin takip ve kontrol edemediği, resmi izni olmayan korsan yerler mi tercih edilmelidir? Doğa boşluğu kabul etmeyeceğine göre! Birileri böyle bir ortamı arzu mu etmekte­dir?

Devletin resmi kurumlarından izin almak suretiyle açılan yurtlarda, her kişinin bilgileri devletin kayıtla- rındadır! Devlet; kimin hangi yurtta ve ne kadar süreyle kaldığını gün gün takip etmektedir! Cemaatler ve Cemaat Yurtları kapatılsın diyen­lerin, aynı zamanda diyanetin de kapatılmasını isteyen kişiler oldu­ğunu görmekteyiz! Neden acaba?

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, grup toplantısında; Yükseköğreni­mini Elazığ'da sürdüren Enes Kara isimli bir üniversite öğrencimizin intihar etmesi her yönüyle konu­şulmuş ve tartışılmış, hatta siyasi ve ideolojik önyargılarla istismar edilmiştir! Burada üzerinde dur­mak istediğimiz asıl mevzu, söz konusu intihar olayının özellikle menfur bir siyasi hesaplaşmaya konu edilerek, muhafazakâr ve mütedeyyin insanlarımıza karşı husumetle perçinlenmiş intikam aracına dönüştürülmesidir! Bu doğru değildir, insani değildir, vicdani hiç değildir! Herkesin, yasalar kapsamında ve maşeri vic­dan sınırları içinde, hür ve müstakil hareket etmeye, inanç hürriyetini sonuna kadar yaşamaya hakkı vardır! Tarikat ve cemaatler, dev­letle rekabete meyletmedikten ve devleti ele geçirme hatasına düşmedikten sonra, sosyolojik bir realite olarak hayatın olağan akışı içinde var olmaya devam edeceklerdir! Bizim derdimiz ve sorun ettiğimiz konu, tarikat ve cemaatlerden ziyade, yüce dinimize yönelik suçlamalardaki sinsiliktir! Bugünkü şartlarda, her fırsatı ganimete çevirme gayesi taşıyan sözde aydınlar ve sorumsuz siyasetçiler, satılmış kalemler ve bazı din bezirgânlarının maneviyatımıza kurduk­ları tuzaklar, attıkları iftiralar ve yaptıkları kötülükler, ne yarına ne de yanlarına bırakılmayacaktır, ifade ve vurgularının, Kadim Türk Devlet Aklı denetiminde, Türk ve İslam mayası ile yoğrulan Anado­lu topraklarında, bin yıllık varlık ve beka adına; soyu ve cibilliyeti belli ve nereye hizmet ettikleri de aşikâr, Türk ve İslam görünümlü, çok kullanışlı ecnebi uşaklarına karşı, her daim uyanık ve dikkatli olunması gerektiğini düşünüyo­rum!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.