Covid-19 pandemisi sonrasında, dünyada sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi değişimlerin olacağını her daim vurgulamaya çalışıyoruz! Peki, bu değişim nasıl olacaktır?! Değişime kim veya kimler öncülük edecektir?! Değişime hazır olmayan devletler ne yapacaktır?! Dünyada, değişmeyen tek şey değişim olduğuna göre!.
Geçtiğimiz günlerde, ülkemizde, Kanal İstanbul ve Montrö Boğazlar sözleşmesi bahane eden 104 emekli generalin bildiri yayınlamasına benzer, demokrasinin beşiği ve Avrupa Birliğinin iki güçlü ülkesi, Almanya ve Fransa’da, halen görev başındaki generaller, gidişattan endişe duyduklarını ifade eden ya da hükümete karşı ültimatom belgesi yayınladı! Acaba neden?! Peki, Ingiltere’deki sokak hareketlerini nasıl okumalıyız?!
Dünya darbeler tarihine baktığımızda, 475 darbe girişimi olduğu, bunlardan 236 tanesinin başarılı ve 239 tanesinin de başarısızlıkla sonuçlandığına şahit olmaktayız! Yoksa dünyada darbeler dönemi geri mi geliyor?! Ya da başka ülkelerde destek verdikleri darbeler, dejavu şeklinde şimdi kendilerini mi vuruyor ya da evlerini mi yakıyor?! Neden olmasın?!.
Yakın tarihte, dünyada, Sovyetler Birliği Bolşevik ihtilali, Almanya’daki Mitlerin darbe girişimleri ile birlikte son elli yılda Avrupa’da bir tane dahi darbe teşebbüsü olmamıştır!. Darbeler, dış destekli olmak kaydı ile daha çok Afrika, Güney Amerika ve Orta Doğu’da yaşanmıştır!. Neden acaba?!
Peki, böyle bir durum ve şartlarda Türk Devleti neler yapmaktadır?! Corona sonrasında ki küresel sistem ve düzen adına ne gibi çalışmalar, hazırlıklar ve atılı m lar yapmaktadır?! Türk Devletinin Libya ile yaptığı anlaşma binlerinin uykularını kaçırmıştır!. Dengelerini kaybettiler!.
Corona sonrasında ki küresel yeni- dünya düzeni Türk Devleti olmadan kurulamaz!. Türk Devleti olmadan Balkanlar, Kafkasya, Orta Asya, Afrika ve Orta Doğu’da kimse hiçbir şey yapamaz!. Eskiden olduğu gibi silah ve kan ile sömürge dönemi kapanmıştır!.
Türk Devleti, tarihi medeniyet ilke ve ülküsü, Adalet ve Hakkaniyet çerçevesinde, dünya ve bölge insanlığın barış, huzur ve istikrarı adına, mezkûr bölgelere gitmektedir! Türk Devleti her bölgeye gitmek zorundadır!. Çünkü Tarih çağırıyor!. İnsanlık çağırıyor!. Binlerce yıllık gönül bağları çağırmaktadır!. Birileri gibi kan, gözyaşı, yakmak, yıkmak ve sömürge için gitmemektedir! Elbette ki böyle bir durum sömürgeden beslenen ve semirenlerin zoruna gidecektir! Hesapları şaşmıştır!.
Corona sonrasında kurulacak olan yeni dünya düzeninde, Türk Devleti, binlerinin engelleme operasyonlarına rağmen, küresel bir güç olarak tebarüz etmektedir!. Askeri, siyasi, ekonomik, teknolojik ve diğer tüm hamle ve yatırımlar, bunun işaret ve göstergeleridir!. Dünyada corona ile birlikte ekonomik ve sosyal olarak sıkıntı yaşayan tüm ülkelere rağmen, Avrupa’da ki tüm otoriteler, Türkiye ekonomisinin sağlam ve direncinin de çok iyi olduğunu vurgulamaktadır!. Corona döneminde ki tüm kapanmalara rağmen, Türkiye’nin 2021 yılında reel ekonomide bir yükseliş yaşaması ve ekonomisinin de yüzde 5 büyüme beklenmekte olduğu, ifade ediliyor! Neden acaba?!