Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan Külliyede gurur verici bir konuşma yaptı. UNESCO’nun 2021 yılını Türkçe yılı ilan etmesiyle birlikte, Erdoğan’da aynı minvalde yıl boyu yapılacak kutlamaların müjdesini ve startını vermiş oldu. Hatırlayacak olursak Erdoğan Külliyede yaptığı konuşmasına ; “ Türkçe; dilimiz, kimliğimizdir. Dilini kaybeden bir millet hafızasını kaybeder, benliğini kaybeder hatta inancını kaybeder. Ana dilleriyle bağlarını koparanlar zamanla sürüleşmesi, sömürgeleşmesi ve kimliksizleşmesi kaçınılmazdır.” demişti.
Peki yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi bu konunun Yüksek Öğretim Kurumu ile alakası nedir?
Yurtdışında eğitim gören öğrenciler mezun olup diplomalarını aldıktan sonra YÖK’e denklik için müracaat edip gerekli inceleme sonrası denkliklerini alıp mesleklerini icra etmek için emek veriyorlar.
Kuzey Makedonya’nın Gostivar şehrinde Türk oğlu Türk akademisyenlerin Anavatana ve ana dile olan hasretleri ve davaları neticesinde kurmuş oldukları bir üniversiteden bahsediyorum; Uluslararası Vizyon Üniversitesi… Vizyon Üniversitesi, Makedonya Bakanlar Kurulu izni ile Türkçe eğitim verme hakkına sahip bir üniversite olma unvanıyla yola çıkmıştır. Her cümlelerine “Anavatanımız Türkiye” sözleriyle başlayan üniversite kurucuları yoğun gayretler neticesinde Ata topraklarımızda Türkçe’yi yaşatmak ve yüceltmek adına yoğun gayretler neticesinde üniversiteyi eğitim yuvası haline getirmişlerdir. Dünyanın bir çok milletinden öğrencisi bulunan üniversite; Anavatan Türkiye’nin Yüksek Öğretim Kurumu’ndan da “Tanınırlık” hakkı elde etmiştir. Yani YÖK tarafından tanınan bir üniversite olmuştur.
Şimdi gelelim konumuza;
Türkçe’yi yaşatmak ve yüceltmek için var gücümüzle çalışmamız gerekliliği Cumhurbaşkanı tarafından da çok net ifade edilen bir dönemde hatta tam da Külliyede konuşma yaptığı esnada, yıllardır denklik konusunda şaibeli duyumların olduğu YÖK, ne yazık ki skandal diyebileceğimiz bir karara daha imza attı. Vizyon Üniversitesi öğrencisinin denklik müracaatına “Türkçe eğitim aldığı” gerekçesiyle RED kararı verdi. Suriyeli sığınmacıların ülkelerinde aldıkları eğitimleri Türkiye’de denk görüp meslek icrasına izin verilen, yabancı ülkelerin, Türkiye’de kendi ülkelerinin dilleri ile eğitim konusunu destekler iken YÖK kendi evlatlarının kendi ana dillerinde aldıkları eğitime RED kararı veriyor. Üstelik doğrudan RED… Milli duygularımızı ürperten bu karar, sanırım Cumhurbaşkanımıza iletilmemiş olacak ki Türkçe vurgusu yapılan bir günde hele ki Cumhurbaşkanının “Üzülerek söylüyorum ki bugün dilimizde bir çoraklaşma süreci yaşıyoruz. Yabancı dile verilen önem maalesef Türkçemizi gölgede bırakıyor” dediği aynı anlarda YÖK’ün Türkçe eğitimden dolayı verilen red kararı abesle iştigaldir.
Umarım en kısa zamanda verilen yanlıştan dönülür ve öğrencilerin İtiraz hazırlıkları sonrası ilgili merciiler bu yanlıştan ülkemizi kurtarır. Dilimize ilk darbeyi ülkenin bir kurumu vururken dilimizi yüceltmek ve yaşatmak gayesi ne denli başarılı olur? Takdirlerinize…
Tüm bu gelişmelerden sonra akla gelen tek soru; Acaba YÖK’ün resmi ve ana dili Türkçe değil mi?